Üvercinka'nın Şiir ve hikayesi ..
Cemal Süreya’nın ilk aşkıdır Seniha. Orta ikide sınıfın en güzel kızı Seniha ya aşık olur, derslerde onun kızıl saçlarından gözlerini alamaz. Ve bir gün tahtaya Kızıl Mısralar diye bir şiir yazar Süreya: “Seni sevdiğim anda her şeyim kızıl oldu, Masmavi defterime kızıl satırlar doldu…”
Bütün okul öğrenir Süreya’nın aşkını artık. Yaşça büyük arkadaşlarından Abdullah Macit uyarır hemen Süreya’yı : “Yahu ne yapıyorsun sana komünist derler!” Ve şiir şöyle değişir sonra: “Seni sevdiğim anda her şeyim yeşil oldu, Masmavi defterime yeşil satırlar doldu.” Cemal Süreya bir röportajında da dediği gibi aşkı “aynı masada mektuplaşmak” olarak tanımlayacak kadar özdeşleştirmişti Seniha ile yıllarca süren mektuplaşmalarını ve aşkını. Ve Seniha ile ilk evliliğini yapar Süreya, birlikte dostlarına mektuplar yazarlarmış hemde nasıl biliyor musunuz, bir kelime Süreya yazar,bir kelime Seniha yazarmış farklı renkte kalemlerle.Düşebiliyor musunuz güzelliklerini ve uyumlarını. Zaten Süreya Seniha ya “gibisi olmayan yar” der, Seniha da ona “gibisi olmayan bir adam” yani yasaklarlar birbirlerine “gibi” sözcüğünü. Burada hikayenin ilk kısmı biter ve ikinci kısmı başlar: “Üvercinka”. Cemal Süreya eşi Seniha hamile iken kendisine “Üvercinka” adını taktığı genç bir kızla tanışır ve aralarında tutkulu bir aşk başlar. Fakat Süreya’nın 58 yıllık hayatında bu genç kızın ne adını bilen ne de yüzünü gören kimse olmayacaktır. Süreya’nın hayatında bir giz olarak kalan bu sır, Türk Şiirinin en güzel ve gizemli şiirlerinden birini ortaya çıkaracak Süreya’ya da şöhreti getirecektir getirmesine de Süreya bir karar vermek durumundadır. Çok sevdiği eşi Seniha o çok istedikleri çocuklarını doğurmak üzeredir ve Süreya kararını verir Üvercinka ile ayrılık kararı alırken bir Ağustos günü şu satırlar dökülür dizelere: “acıların adını ,ağustos koymalılar…” Süreyya,soyadındaki bir harfi de Üvercinka nın anısına çıkarttığı rivayet edilir. Ve ardından Süreyya eşi Seniha’ya dönmüştür.Geride bu aşkın izeri olan dizeler kalmıştır. Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye Laleli\'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor Bütün kara parçalarında Afrika dahil Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma Yatakta yatmayı bildiğin kadar Sayın Tanrıya kalsa seninle yatmak günah daha neler Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor Bütün kara parçaları için Afrika dahil Senin bir havan var beni asıl saran o Onunla daha bir değere biniyor soluk almak Sabahları acıktığı için haklı Gününü kazanıp kurtardı diye güzel Bir çok çiçek adları gibi güzel En tanınmış kırmızılarla açan Bütün kara parçalarında Afrika dahil Birlikte mısralar düşürüyoruz ama iyi ama kötü Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar Bütün kara parçalarında Afrika dahil Burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki Padişah gibi cesaretti o alımlı değme kadında yok Aklıma kadeh tutuşların geliyor Çiçek Pasajı\'nda akşam üstleri Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor Bütün kara parçalarında Afrika hariç değil Pipo'sunu yakar.. |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:53. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Copyright ©2019 - 2023 | IRCRehberi