Dünyayi Iyilik Kurtaracak
Bir kıyıdan baktım dünyaya
Ellerimde tuz avucumda sedef Bir mavilik bir açıklık Özgürlük hasreti Yüreğime vuruyor Nerede nerede insanlarDünyayı güzellik kurtaracak Bir insanı sevmekle başlayacak her şey0 üzüntü birden gelir Yağmurlu havalarda Yeniden kurarım dunyayı ben Kederlerle Kimseler aşık değil mi bu şehirdeDünyayı güzellik kurtaracak Bir insanı sevmekle başlayacak her şeyHava martılar ışıklı şehir Sarhoş ediyor beni yosun kokusu Hilesız kucaklamak istiyorum Dünyayı şehri ve seniDünyayı güzellik kurtaracak Bir insanı sevmekle başlayacak her şey [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Burası Gürcistan; Merhametin dini, dili, ırkı olmaz. İmkanı olan insanlar alışveriş yapıp getirip buraya bırakıyorlar ki imkanı olmayan insanlar da gelip alsın. Kendini reklam eden yok, gazeteci ordusu yok. Menfaat güden yok. Sessizce bırakıp gidiyorlar, imkansız aileler de gelip ihtiyacı olan gıda poşetini sessizce alıp gidiyor. |
İyi insanlar iyi ki var.
|
|
Filistin..
"İhtiyacını alabilirsin.." [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Ne kadar güzel bir davraniş. |
Alıntı:
|
Böyle insanların olması çok umut verici insanlık ölmemiş daha dedirtiyor. ;mlk
|
Ülkemiz de yıllardır devam eden bir uygulama olan Askıda Ekmek sanırım bu günlerde daha çok ihtiyaç var.
|
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
DÜNYANIN EN HAKLI TATLI YALANCISI "Sığınmacılara yardım eden derneklerden birinde görevli olan bir adam anlatıyor: Ailelere elbise dağıtıyorduk. Elbise yardımını derneğe ait kimlik kartı gösterenlere yapıyorduk. Bu çocuk kendi resmini evinden getirmiş, eliyle kestiği karton parçasına yapıştırmıştı. Elbiseleri almak için bu resmi gösterdi. Görevli diyor ki: Onu fark etmiştim. Onunla ilgilenmek için ona doğru gittim. Bana kartı gösterdi. Ona elbiseleri verdim Elbiseleri aldı ve gülerek arkasını döndü ve gitti. Beni kandırdığını düşünmüştü. Görevli sözlerini şöyle tamamlıyor: Bu gülüş, hayatımda şimdiye kadar gördüğüm en güzel gülüştü. Gülüşü hala hatırımda, ebediyen de hatırımda kalacak..."[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Fırına geldiğimde ortalıkta ekmek görünmüyordu. Eski bir dostum olan fırıncı; “Biraz bekleyeceksin hocam. İki-üç dakikaya kadar çıkartıyorum.” dedi. Kenardaki tabureye oturup beklemeye koyulurken, içeriye yaşlıca bir adamın girdiğini gördüm. Eskimiş ceketinin sol yakası altında bir madalya parıldıyor ve yürürken hafifçe topallıyordu. Selâm verdikten sonra, fırıncının tezgâhına yaklaşarak; “Ekmeklerimi alayım! Benim ikizler acıkmıştır.” dedi. Fırıncı, adamın kendisine uzattığı torbayı alarak tezgâhın altına eğildi ve bir gün öncesine ait olduğu anlaşılan ekmeklerden 4-5 tane çıkardı. Ben o arada oturması için kendi yerimi o adama vermiş, tezgâhın yanına iyice yaklaşmıştım. Ekmeklerden birkaç tanesinin şekli değişmiş, katılaşmış, taş gibi olmuştu. Fırıncıya sordum: - Neden taze ekmeği beklemesini söylemiyorsun? Biraz sonra çıkacak dedin ya!.. - Bayat ekmekleri kendisi istiyor. Çok fakir bir adam. Ona bayat ekmekleri yarı fiyatına veriyorum. - Kim bu adam? - Kendisi Kore gazilerinden. Oğluyla gelini bir trafik kazasında vefât edince, ikiz torunlarını yanına almıştı. Yıllardır onlara bakıyor, hem de çok az bir maaşı var. Fırıncının anlattıkları karşısında içimin yandığını hissediyor ve ufak da olsa bir şeyler yapmak istiyordum. Fırıncıya yavaşca dedim ki: - Aradaki farkı ben vereyim. Hiç olmazsa bugün taze ekmek yesinler. Fırıncı, teklifimi kabul etti. Biraz sonra da, fırından yeni çıkan taze ekmekleri adamın torbasına doldururken şekli bozuk, bayat ekmekleri de tezgâhın altına koyarken ihtiyara takıldı: - Bugün çok şanslısın hacı amca. Çocuklar için sana pasta gibi ekmek vereceğim. Yaşlı adam, bir evlât sevgisiyle kucakladığı torbayı göğsüne bastırarak kapıdan çıkarken bana döndü ve dedi ki: - Allah, senden razı olsun evlâdım. Bugün onların doğum günüydü... |
Merhametin dini, dili, ırkı olmaz.. Dünya hala ayakta ise bu iyi niyetli insanların varlığı sayesindedir.
|
İnsanlık ölmemiş
|
Ellerimde tuz avucumda Sedef.. ne büyük anlamlar içeriyor ..
|
Merhamet ve Adalet eşit olsaydı ne bunlar yaşanacaktı ne samimiyet kaybolacaktı nede insanlık bu derece vahşileşecekti..
|
Alıntı:
|
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Ben Bursa'da lüks bir sitede oturuyorum. Hemen yanımızda eski tek katlı bir ev var. İçinde babaları vefat etmiş iki kız çocuğu ve bir anne yaşamaktalar. Bu kadın bizim sitenin neredeyse bir çok evin de temizlik işlerini yapıyor. Akşam üstü aklıma düştü. Şu ara kimse onu işe çağırmaz ve o çocuklar yokluktan anlamaz. Bizim sitede herkesin yer aldığı bir whatsap grubu var. Oraya yazdım, durumu anlattım. Zaten herkesin sevdiği Fatma ablaya yardım istedim. Bir poşet ve zarf ile tek tek daireleri gezdim. Size şunu diyeyim. Ben herkes poşete bir şey atsın, zarfa da üç beş kuruş bıraksın dedim ama, olmadı valla. Herkes koskoca poşetler hazırlamış. Ayrıca herkes nakit olarak da zarf yapmış. Ben poşet dolar mı diyordum ama topladıklarım asansöre sığmayınca valla ağladım. İki arkadaşımın da yardımı ile ablaya vardım. Toplananları ve onların bir yıl kira parasını ödeyecekleri zarfı bıraktım. Hay Allah'ım. Poşet dolar mı derken, yağmur gibi yardım yağmıştı herkesten. Aslında umudum yoktu. Çünkü bizim sitedekiler öyle yardım edecek gibi görünmüyordu. Hepsinden özür dilerim, Rabbim de beni affetsin isterim... Yetiş-Tim Derneği Sayfasından. |
|
Iyi insanlar hala var ve Dunya buyuzden ayakta...
|
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Sağlık ocağının hemen karşısında üç ayrı eczaneyiz. 10 yaşlarında bir kız çocuğu var. Görüyorum camdan. Diğerlerine girdi sonra çıktı. Elinde reçete ile sıra ile geziyor belli. En son bana geldi. Sisteme girdim 22 TL ödeme çıkıyor dedim. ‘’Abi biliyorum ama paramız yok sabahtan beri bu ilaçları alamıyorum.‘’ dedi. Ama öyle dedi ki, yalan değildi belli ki. Off çektim tamam al bakalım dedim. Evini sordum. Bize çok uzak bir mahalle söyledi. Neden buraya kadar geldin ki dedim. Abi kimse senin gibi al git demedi ki deyince, önlüğü çıkardım hadi beraber gidelim eve. Yaklaşık 7-8 km. yol yürümüş çocuk. Belki 20-30 eczane gezmiş, ama kimse al bakalım dememiş. Neyse vardık evine, eski yıkık bir sedirde annesi merak içinde. Fazla uzatmayayım, ilaçları da verdik. Sonra annesinden izin istedik. Bir de market ve kasap yapınca, o buzdolabı da dolunca, bu arada eşim de doktor çağırıp ona hem muayene hem de çorba yaptırınca, bayram oldu o küçücük yuva da. Çıkınca evden Allah’ım dedim. Ne çok ferahlamışım, iyi ki 22 TL için bende çık dışarı diyerek çocuğu başka eczaneye yollamamışım. Dükkandan aradılar. Günlük ciromuzu ikiye katlamışlar. Cepten giden 22 TL’yi elli defa fazlası ile çıkarmışlar. Bu arada benim çocuğum olmadı, olmuyor. Ama artık 10 yaşında bir kızım var. Adı da Bahar… Alıntı. |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:36. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Copyright ©2019 - 2023 | IRCRehberi