[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
İlk Kayıp
Bir çocuğun ilk örnek alacağı insandı anne ve babası. Annesi her daim koruyucu meleği, babası ise gizli bir kahramanı olurdu. Lakin bu durum Aslı için hiç de öyle olmamıştı. Annesi tarafından çok küçük yaşta terkedilmiş bir çocuktu o. Koruyucu meleği yoktu onun. Gizli kahramanı ise onu hiç sevmemişti neredeyse.
Küçük yaşlarda acının en derinini yaşamıştı içinde. Küçük yaşta terkedilmiş, sevilmemiş ve değer görmemişti. Her zaman bunun farkındaydı. Annesi bırakıp gittiğinde daha 4 yaşındaydı Aslı. Sarılmıştı annesine gitmemesi için. Daha o yaşta anlamıştı terkedileceğini. Daha o yaşta farkındaydı herşeyin. Ağladı ama gözyaşlarının hiç önemi yoktu annesi için.
O günden sonra kimseye güvenmeyecek, inanmayacak ve sevmeyecekti Aslı. Küçücük bedenine büyük nefretler ve acılar sığdırmıştı. Hergün ağlamış, her yanağından süzülen* yaş için biraz daha fazla nefret ile doldurmuştu içini. Gün geçtikçe daha çok hissediyordu küçük kız annesinin olmayışını ona anne olamayışını. En çok güvendiği yerden vurulmanın acısı nasıl da işlemişti damarlarına. Annelik figürü gözünde nasıl da zedelenmişti. Babası ise annesinden çok da farksız değildi. Yanında olmasına rağmen onu yalnızlığa terketmişti.
Evlendi babası başka bir kadınla. Aslında sevinmişti bir annesi olacağı için. Arkadaşları annesine sarıldığında boynu bükük izlemeyecekti onları. Onunda sarılacağı bir annesi olacaktı, öyle umut etmişti. Ne bilebilirdi ki annesi tarafından terkedilmiş bir çocuğun bir başkası tarafından da asla sevilmeyeceğini. Onun için cehennem hayatı şimdi başlayacaktı.
Küçücük bir beden bunu nasıl anlayabilirdi ki zaten? Yaptığı hiç bir şey takdir görmemiş sürekli şiddete maruz kalmıştı. Sessizliği bile suç olmuş, hep ötelenmiş bir çocuk olmuştu. Bu durum kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenene kadar devam edecekti...