IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


7Beğeni(ler)
  • 3 Post By TeKo
  • 1 Post By Publisher
  • 1 Post By She
  • 1 Post By Sim
  • 1 Post By ihaveanidea


 
 
Seçenekler Stil
Alt 02 Ekim 2020, 20:43   #1
MasaLFM
TeKo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Lightbulb Türk edebiyatında sohbet türü üzerine bazı görüşler

TÜRK EDEBİYATINDA
SOHBET TÜRÜ ÜZERİNE BAZI GÖRÜŞLER

Özet:
Yeni Türk Edebiyatında fikir yazıları içinde yer alan sohbet türünün sınırları tam
manasıyla çizilmemiştir. Sohbet yazıları makale türlerinden biridir. Yine sohbet yazıları
makale ve fıkra gibi gazete ve dergilerde yayımlanmaktadır. Sohbet yazıları diğer fikir
yazılarıyla ortak yönler taşımaktadır. Ancak sohbet, bu yazılar arasından üslubuyla
öne çıkmış bir türdür. Sohbetlerde samimî ve senli-benli bir dil kullanılır. Sohbet
yazıları kimi yönden denemeye kimi yönden de makale ve eleştiriye benzemektedir.
Bu yazılarda yazar duygularını fikirleriyle karıştırabilir. Hatta kimi zaman okuyucunun
duygu dünyasına hitap eder. Bu türde kanıtlama çabası yoktur.
Sohbetler hemen her konuda, özellikle de güncel sanat olayları üzerine yazılabilirler.

Edebî türlerin belirlenmesinde, eserlerin mevcut özelliklerinin değerlendirilmesi sonucunda sık tekrar edilen ortak unsurlar, yani tekrarlanan yapı kalıpları belirleyici olarak kabul edilmektedir. Bu unsurlar eserlerin hem iç hem dış yapı özellikleridir. Edebî türleri belirleyici iç şekle ait unsurlar yazılış amacı, tema, konu, hitap
edilen hedef kitle, anlatım tutumu; dış şekle ait unsurlar belirli bir vezin veya yapı
olarak sıralanabilir (Wellek 1993: 206). Bu unsurlardan bir veya daha fazlasının
eserlerde ortak olması bu eserlerin aynı türde yazıldıklarını göstermeye kifayet
etmektedir. Hatta bazen ayrıntı sayılabilecek bir özellik bile mevcut eserin kendisine
benzer birçok özellikleri taşıyan diğer eserlerden farklı bir edebî türe ait olmasına da
yetmektedir.

Yeni Türk Edebiyatında fikir yazıları olarak ele alınan edebî türler incelendiğinde temelde bu türlerin birbirlerine ait bazı ortak özellikleri bünyelerinde taşıdıkları ve birbirlerinden farklı ve açık bir veya iki özellikle ayrılarak tanımlandıkları görülmektedir. Bu düz yazıya bağlı fikir yazılarından biri de sohbet türüdür.

Sohbet türü üzerine görüş bildirmiş bazı kaynaklar incelendiğinde bunların, çoğunun akademik bir kaygıyla hazırlanmadığı ve daha çok yazılı anlatım hakkında
ders kitabı olarak hazırlandıkları görülmektedir. Bugün hâlâ bu türün Türk edebiyatındaki seyrini ele almış akademik bir çalışma mevcut değildir. Yine aynı şekilde türün sınırlarını açık ve ayrıntılı bir şekilde belirleyen bir çalışma da yoktur. Burada
çeşitli kaynaklarda sohbet üzerine değerlendirmeler içeren kaynaklardan bazıları esas
alınmıştır. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki bu türü edebî türler arasında sayan
yazar sayısı azdır. Sohbet yazıları Türk edebiyatında Tanzimat’la birlikte gelişen
gazetecilikle birlikte yerini almıştır. Türk edebiyatında Ahmet Mithat, Halit Ziya,
Hüseyin Cahit Yalçın, Tevfik Fikret, Mehmet Rauf, Cenap Şahabettin, Ahmet
Rasim, Yakup Kadri, Yahya Kemal, Süleyman Nazif ve Nurullah Ataç bu türde
eserler vermiş yazarlarımızdan birkaçıdır.
Türk edebiyatında daha önceleri “müsâhabe” adıyla anılan bu tür daha çok
günlük olaylardan seçilmiş bir konuyla ilgili kişisel görüşlerin okuyucu ile karşı
karşıya bulunuyormuş gibi konuşma havasında fazla derinliğe inilmeden kaleme
alındığı yazılar (Yalçın 1991: 312) veya sohbeti, makale biçiminde yazılan ve bazen
denemeye, bazen eleştiriye yaklaşan yazı türü olarak değerlendirilmektedir (Tuğlacı
1971). Yine Paçacıoğlu sohbeti, “bir konuda derinleşmeden hem bilgi veren, hem de
okuyana sezgi gücü aşılayan, yazarın kendi fikir ve görüşlerini okurlara aktarmaya
yarayan, konuşma tarzında yazılan yazılardır” diye tanımlamaktadır (Paçacıoğlu
1994: 213).
Mustafa Nihat ise sohbeti (müsahabe), fıkra, müşahede, tahlil başlıkları altında yazılmış yazılar arasında saymakta ve kronik ve denemeye (esse) benzetmektedir. Yine ona göre bu tür yazılarda günlük olaylar; sosyal, siyasî ve edebî konular
fazla derine inilmeden “zarif ve olgun temasla” işlenmektedir ve bu yazılarda önemli
unsur üsluptur (Özön 1941: 432). Zeki Burdurlu da makale, fıkra ve sohbet arasındaki farkın üslup olduğunu, yoksa amaç ve plan olarak birleştiklerini belirtmektedir
(Burdurlu 1965: 291).
Sohbet kelimesi, Arapça’dan Türkçe’ye geçmiştir. “Arkadaşlık, yarenlik; konuşma, görüşme, birlikte oturup söyleşm e” manalarına gelmektedir. Fevziye
Abdullah Tansel bazı dillerde bu kelimenin “personal essay” ya da “informal essay”
anlamına geldiğini belirtmektedir (Tansel 1963: 95). Buradan hareketle Batıda bu türün başlı başına yer almadığı ve denemenin alt türleri arasında sayıldığı söylenebilir.
Daha çok gazete ve dergilerde rastlanan sohbet yazıları doğrudan doğruya anlatma tekniği ya da diğer bir ifadeyle açıklama ifadesiyle kaleme alınmaktadır (Tansel
1963: 95; Korkmaz 1988: 203).
Sohbet yazılarında yazar, kendi kişisel görüş veya duygularına yer vermektedir. Burada başkalarının konu hakkındaki düşünceleri ya da duygulan dikkate alınmamaktadır (Tansel 1963: 95). Bu nedenle sohbetlerde makale ve eleştiri yazılarında
olduğu gibi düşünce veya görüşleri kanıtlama yoluna gidilmez (Paçacıoğlu 1994:
213). Ancak Burdurlu makale, fıkra ve sohbette ortak amacı konunun gerektiği kadar
savunulması ve ardından belirli bir sonuca varılması olarak göstermektedir (Burdurlu
1965: 291). Makale ve eleştirinin anlatımında tarafsızlık, uyulması gereken bir tutum iken, sohbette şahsilik anlatım tutumunda ön görülen esastır. Bu öznel tutum nedeniyle sohbet türü deneme türüne benzemektedir (Yalçın 1991: 312). Sohbet yazarı diğer fikir yazılarında olduğu gibi geniş bir bilgi birikimine ve kültüre sahip
olmalıdır.
Kaynaklarda sohbetin planı konusunda açık ifadeler yer almamakla birlikte
sohbetin, yine bir fikir yazısı olan makalenin planına uygun şekilde kaleme alındığı
vurgulanmaktadır (Yalçın 1991: 312; Korkmaz 1995: 244; Burdurlu 1965: 291).
Yukarıdaki görüşlerden hareketle sohbetin planını şu şekilde ele alabiliriz:
Giriş bölümünde konu ana hatlarıyla, özet şekline yakın bir tarzda verilir. Gelişme
bölümünde ise sıralanan, tahlil edilen fikir veya görüşler çeşitli anlatım tekniklerine
(tanımlama, çözümleme, kesinleştirme, örneklendirme) başvurularak fazla derinliğe
inilmeden açıklanır ve savunulur. Sonuç bölümünde yazarın anlattıkları ve açıkladıkları öğüt tarzında ve yazı etkileyici şekilde sonuca bağlanır. Ana fikir okuyucuya sunulur (Alodalı 1996: 108). Ancak Tansel sohbetin belli bir planı ve kaidelerinin olmadığını ve her yazarın kendine has, şahsî bir planı olduğunu vurgulamaktadır. Bu
ifadeden yola çıkarak sohbet yazılarında, yazarı bağlayıcı bir sınırlamanın olmadığını; yazarın, yazının her noktasında kendi kişisel tasarruflarını serbestçe kullanabileceğini söyleyebiliriz (Tansel 1963: 96).
Necati Alodalı da sohbetin, “önce fikir ve düşünceleri tespit edip bunları destekleyen atasözleri, vecizeler, deyişler, halk fıkraları v.b. gözönünde tutarak” bir ana
fikir etrafında yapılacak planla kaleme alındığını belirtmektedir (Alodalı 1996: 108).
Sohbetlerde de diğer fikir yazılarında olduğu gibi konu yönünden bir kısıtlama yoktur (Tansel 1963: 96). Ancak bilim ve teknik konularına sohbetlerde pek
rastlamak mümkün değildir (Yörük 1992: 419). Sohbetlerde genellikle güncel konular ve sanat olayları ve hatta deneme ve tenkit yazılarında ele alınan genel konular da
işlenebilmektedir (Tuğlacı 1971). Zira güncel konular geniş kitlelerin ilgisini çekecek konulardır. Ele alman konular makale ve fıkrada olduğu gibi derinlemesine değil,
yüzeysel bir şekilde işlenir ve ağır bilimsel çözümlemelere girilmez.
Sohbet yazılarının uzunluğu konusunda Alodalı “mümkün olduğu ölçüde
kısa, özlü ve derli toplu” olmaları gerektiğini belirtmiştir (Alodalı 1996: 108).
İncelediğimiz bütün kaynaklar, sohbet türünü diğer fikir yazılarından ayıran
temel özelliğin anlatım tarzı, yani üslup olduğu konusunda birleşmektedir. Tansel
üslubun sohbet yazılarında ne kadar önemli olduğunu şu ifadesi ile vurgulamaktadır:
“...bu tür yazılar için üslup her şeydir” (Tansel 1978: 259).
Sohbette yazar, okuyucu karşısında sıcak, içten ve samimî bir anlatım yolu
seçmektedir. Okuyucuyu etkilemek için makalede kanıtlar ve tarafsızlık ön planda
tutulurken sohbette özellikle bu tutum kullanılmaktadır. Sohbeti diğer fikir yazılarından özellikle makale ve fıkradan ayıran başlıca nitelik bu yazılarda hakim olan anlatım tarzının birisi ile konuşuyormuş gibi senli-benli olduğudur. Tansel ve Emir
sohbetin, makale ve eleştirinin üslubunda mevcut olan ağırbaşlılık, ciddilik ve sertlikten uzak olduğunu söylemektedir (Tansel 1963: 96; Emir 1970: 96). Özellikle de
mizah ve hiciv unsurları üsluba hem yumuşaklığı hem de canlılığı getirmektedir.
Ancak Tansel, “bu unsurlar kırıcı, hakaret edici değil, bilâkis o şeyi öğer, medheder tarzda olmalıdır; böylece iğnelenmesi icab eden hususlar, daha tesirli bir ifade kazanmış” demektedir (Tansel 1963: 96). Ayrıca okuyucunun fikir üzerine dikkatini
çekmek ve okuyucuyu düşündürmek için anlatımda yer yer sorulara başvurulabilmektedir (Yalçın 1991: 312). Okuyucu ile arasında samimî bir bağ kurmanın yollarından bir diğerinde yazar, yeri geldikçe dilin en zengin ve canlı unsurlarından olan
deyimler, ünlemler, samimî hitaplar, atasözü, vecize, halk hikâyeleri ve fıkralardan
faydalanabilmektedir (Paçacıoğlu 1994: 212; Emir 1970: 96-97).
Sabahat Emir de sohbet yazarının okuyucunun psikolojisine hitap ettiğinden
yola çıkarak, yazarın okuyucu karşısına samimî bir dost, bir arkadaş olarak, insan
zaaflarını, insan ruhunu bilen tarafsız görüşleri gerçekleri görebilen, ortaya serip çözümleyebilen bir psikolog kimliğine sahip olması gereğini belirtmektedir (Emir
1970: 96). Ayrıca yazar sık sık duygusallığa yer vermeyi, yazının etkisini daha da
artırmanın bir diğer yolu olarak değerlendirmektedir.
Sohbet yazılarında günlük konuşma dili kullanılır. Devrik ve sıralı cümleler,
günlük konuşma dilinin doğallığım bozmayacak şekilde anlatımda yerini almalıdır.
Anlaşılmayacak uzun cümleler kullanmak sohbet türünün amacına ters düşmektedir.
Yani dil sade, akıcı ve anlaşılır olmalıdır. Bunun temel sebebi ise hitap edilen hedef
kitlenin çeşitli kültür seviyelerine mensup insanlardan mürekkep olmasıdır.
Sohbet yazarının oluşturmaya çalıştığı samimî havayı yakalayabilmek için
alçak gönüllülüğü elden bırakmadığı görülür. Sohbet yazarı, istediği konuya el atarken yazılarında okuyucuyu itham etmez (Emir 1986: 207), “biz” şeklinde 1. çokluk
şahıs ifadeleri kullanarak ortada olan kusur ve suça ortak olarak okuyucuyu oluşturmaya çalıştığı samimî havaya sokmaya çalışır.
Paçacıoğlu, sohbet yazısında dikkat edilecek hususları şu şekilde maddeleştirmiştir (Paçacıoğlu 1994: 212-213):
1- Sohbetlerde daha çok okurların ilgisini çeken günlük olaylar konu
edilmelidir.
2- Okuyucuya verilmek istenen bilgi ve düşünceler, kısa yoldan, derli toplu
verilmelidir.
3- Anlatım süsten ve sanatlardan uzak, herkesin anlayabileceği özellikte ve
konuşma diline yakın olmalıdır.
4- Yeri geldikçe konu ile ilgili fıkra, halk deyimi, atasözü, vecizeler
konulmalıdır.
5- Okura verilmek istenen düşüncenin işlenmesini kolaylaştırmak için, konu
ile ilgili sorular sorulup cevaplandırılmalıdır.
6- Ana fikrin, okuyucuyu kendimize iyice yaklaştırıp onun güvenini
kazandıktan sonra yazının sonuna doğru okuyucuya verilmesi yerinde
olacaktır.
Sonuç olarak denilebilir ki sohbet, Türk edebiyatında fikir yazıları arasında
üslubu ile belirgin özellik kazanmış bir edebî türdür. Yazarın duygularını rahatça fikir veya görüşlerine katabilme kolaylığım yaşadığı ve nükte ve mizah unsurlarını
kullanabildiği yazı türlerinden biridir. Daha çok güncel konulan işlemesi nedeniyle
sohbet yazılarının günübirlik yazılar olduğu söylenebilir. Bu türde hakim olan konuşur gibi yazma tutumu, bu türün sözlü gelenek yoluyla geliştiği kanısını uyandırmaktadır. Ağca (1999: 170) sohbet türünün olay ağırlıklı yazı türleri ile fikir ve
duygu ağırlıklı yazı türleri arasında geçiş köprüsü rolü üstlendiğini belirterek sohbetin en belirgin özelliği olarak onun samimi bir psikolojik temele oturmasını göstermektedir. Sohbette yazar okuyucuya bir nevi psikolog şeklinde yaklaşmakta ve
okuyucunun duygu dünyasına hitap etmektedir.
Sohbet yazıları açıklama ifadesiyle yazılmaktadır. Makalenin bir bakıma alt
türlerinden olmasına rağmen bu yazılarda, makale gibi delil ve ispat ifadesi çoklukla
yer almamaktadır. Her ne kadar kaynakların çoğu ileri sürülen fikir veya görüşlerin
savunulmasının amaçlanmadığını belinseler de kanaatimizce sohbetlerde ispatlama
ve savunma yer almaktadır. Çünkü sohbetin de amaçsız bir yazı olduğunu kabul etmek mümkün değildir.
________________

ÖZÜ DOĞRU OLANIN SÖZÜ DE DOĞRU OLUR



 
Alt 02 Ekim 2020, 21:15   #2
Edebî
Publisher - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Emeğinize sağlık

 
Alt 03 Ekim 2020, 21:46   #3
She
✰ ÖzeL..
She - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Emeğinize sağlık.

________________

~ E & B ~
 
Alt 03 Ekim 2020, 21:48   #4
Sim
civciv~🐥
Sim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

emeginize saglik

________________

Hope. . . ✨
 
Alt 03 Ekim 2020, 21:48   #5
Standart

elinize sağlık

________________

.






















-barışa giden yolda birbirlerini vurdu aynı tanrı'nın çocukları..-
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:07.