IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


7Beğeni(ler)
  • 4 Post By qöLge
  • 1 Post By PeLin
  • 1 Post By WildCat
  • 1 Post By Reyhan


 
 
Seçenekler Stil
Alt 09 Kasım 2020, 13:15   #1
Standart Gurbet

Yine senin kapındayım Yarab.İçim ıslak, yüzü nemli. Hangi elemden acaba?
Benliğimdeki loşluğa eş bir loşluk arasam ya da gece kadar karanlık ruhuma bir ışık bulabilirmiyim acep?
Bükülmüş şu boynuma,solgun rengime, kırık kalbime merhamet edecek bulabilir miyim?
Şu en sakin anda,tüm sızlanışlara cevap verdiğin anda
şu kapkara gönlümle değil, senden başkasına secde etmeyen başımla sana yöneliyorum.
”La tuahizna” kalkanıyla huzuruna varıyorum. Şimdi terk edilmiş bir garip gibiyim.
Ne kimse döver gönül kapımı,
ne kimse açar dost kalbini.
Badı saba da yok ki.
Sedece içim gibi sızlayan bir ezan sesi…………….

Gurbet,
insanın bütün dostlarından ayrıldığıve yalnız kaldığı bir diyar.
İnsanın gözünde bütün sevdikleri tüter.
Sıla hasretiyle yanar garibin yüreği.
Derdini dökecek bir dost arar. Sonra her şeyin bir serap olduğunu anlar

Ya ruhun gurbeti?
Yakup gibi Kenan illerinde ağlar da
Mevlasını çağırıp durur..
Fani dünyadan baki aleme hasret çeker.
Fakat derdini anlayacak yoktur.
”Ben gurbette değilim,
gurbet benim içimde” diyen şair
ne güzel söylemiş.

Dünden bu güne nice diller seni binlerce defa anlatılar.
Aşkına susamış çorak gönüllere binlerce defa Kevser sundular.
Yolunun turabı olmuş o pırıl pırıl ruhların yanında
bu garibin çatlak nağmelerinin ne değeri olabilir?
Günahlarıma bakmadan dökülmüş kadehimi aşkınla doldur.
Rahmet yüklü bulutlarınla avuçlarımı sula ya Rabbi.

Hani o büyük sevdalı ne demişti?
“Siz benim ashabımsınız.
Benim kardeşlerim sonra gelecekler.
Müjdeler olsun o gariplere dememiş miydi?
Kim bu kardeş diye o bağıra basılanlar?
Kim bu talihliler?
Onları uzaklarda Hintte, Yemende, Yunanda,Arabistanda mı aramalıyız?
Yoksa Fatih’i Yavuz’u yetiştiren Anadolu’ da mı?
Hep beklemekle mi geçecek ömür?
Bu güne kadar bin defa toplandık, bin defa yeminimizden döndük, bin defa dağıldık.
O yüzden her söze inanmaz her gönüle bağlanmaz olduk.
Bu kadar ihanet gördükten sonra karşımıza çıkanlara kucak açmamız epey zor olacak.
Bizi inandıracak bir nesil bekliyoruz. Evet, Kaf Dağı’ndan su getirecek Heraklitlere,
insanoğlunun kaybettiği ateşi bulacak Prometeuslara ihtiyacımız var. Pompei’nin son günlerini
aratmayacak bir tablo duruyor karşımızda.
Bilmem ki
Atlantis yerle bir edilirken insanoğlu bu kadar korku ve endişe duymuş muydu?
Toplum olarak sinemizde hep Yakup’un gözyaşları,Zeliha’nın aşk hicranını taşıdık durduk.
Kaderimiz Faust’un kaderi ama Mefistomuz kim?
Kim bu zulümleri bize reva görüyor?

Öyle bir devirde yaşıyoruz ki, insanoğlu hep meçhuller arkasında koşup duruyor.
Hep bilinmeyene bel bağlıyor.Hayalden şatolarındaki Mehlika Sultanlarına aşık olmuşlar.
Asıl maşuk diyarında ise çoktan bağlar bozulmuş, kaynaklar kurumuş,
sular çekilmiş, surlar darmadağın olmuş, yollar perişan. Ya o garipler ki onlar da öz yurtlarında parya olmuşlar.


“Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini”
Diyen şaire başka bir şairin cevabı aklıma geliyor birden:
“Vatanın bağrına düşman dayasa da hançerini
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini”
Müjdeler olsun o kardeşlere müjdeler olsun o gariplere.

Aciz dilimden şu ayetler dökülüyor
“And olsun ki o kuşluk vaktine ve dindiği zaman o geceye ki,
Rabbin seni terk etmedi ve darılmadı.İlerde Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın.
O seni bir yetim iken barındırmadı mı? Seni yol bilmezken yola koymadı mı?
Seni bir yoksulken zengin etmedi mi?”

Senin için bağrını açmadık mı?
İndirmedik mi senden o yükünü?
O senin sırtını ezen yükü.
Senin şanını yüceltmedik mi?
Demek ki zorlukla beraber bir kolaylık var.
Evet o zorlukla beraber bir kolaylık var.
O halde boş kaldığında yine kalk yorul.
Ve ancak Rabbinden ümit et, hep ona yönel.”

Ya Kadıy-ül Hacat! Bu ezan sesiyle
bittim dediğim anda yeniden doğdum.
Bu ıslak secdede yundum yıkandım inşirah buldum
“La Taknatu” kılıcıyla
içimdeki hüznü öldürüp bambaşka bir tevekkülle sana yöneliyorum.
Zamansız bir an ve ansız bir zaman beni sana getirdi.
Sultana sultanlık ve gedaya da gedalık yaraşır diyerek çaldım kapını.
Buyur dendi. Deryalarda mahi, sahralarda ahunun diliyle
sana münacat ediyor
ve affını diliyorum. AMİN……………………………………..
 
Alt 09 Kasım 2020, 13:17   #2
Okkalı bir gülüş lazım, buradan bir güleceksin taa oradakine koyacak...
PeLin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Emegine saglik

 
Alt 09 Kasım 2020, 13:44   #3
Standart

Ah Gurbet Ah eline saglik @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 
Alt 09 Kasım 2020, 16:24   #4
Cumhuriyet Kadını
Reyhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Paylaşım için teşekkürler ;ççk

________________

bazen insanlar iyilesmek istemez.
cünkü ,
icindeki acı sevdiklerinin son hatirasidir..


per aspera ad astra ✨
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:35.