Abi simit alsana ...
 

çocuksundur…
hayat seni bağışlamaz
elleri iki yakandadır…
bir iş tutturursun kendine
örneğin su satarsın
boyacılık yaparsın otogarda
tokadını yersin
ter ve yağ kokan ustanın
Yüzün yanar…

ve simit satarsın tren istasyonunda
bir tren kalkar paldır küldür
içinde kimsesiz çocukların düşleri…
taş atarsın çocukların düşlerine
düşlerinde gülersin
simit satarken bu istasyonda…

aslında giden tren
düşsel bir dünyanın yolcusudur
her defasında sensiz gider…

ve sen simit satarsın düşlere
gevrek simitler
yüreğin gibi
kızarmış simitler…
ve ayakkabı değil de
ha bire, kendi düşlerini boyarsın,siyaha…

bir bardak su içersin
sitem edersin
susarsın…
için içinde hıçkırırken
sen susarsın…

ve tren yine kalkar
sen camlara bakarsın
camdaki çocukları görürsün
bir elinde sattığın simit
diğer elinde annesinin sıcak elleri…

hadi sıcak simitler
gülemezsin bile…

çocuklar camdan el sallar sana
utanırsın çalışkan ellerinden
usulca çebine sokarsın
kirli ellerin yanar
ağlamak istersin
ağlayamazsın
sitem edersin…

ve yine bir tren gelir bu istasyona
ekmek gelir
aş gelir
umut gelir…

koşarsın kalbalığa
inen kalabalık senin üstünden geçer,ezilirsin…
başında simit teknen
“simit…”simit”…” taze simit”
“abi, taze simit al sana” dersin…
kalabalık ezer seni
hınçla bakar gözlerine
yıkılırsın
ince bir dal gibi serilirsin yere...

adam hınçla ezer seni
abi…abi…ekmek parası
diyemezsin..yutkunursun…
ama abi…ekmek parası
yine susarsın…

çocuklar geçer yanı başından
simit yüzlü çocuklar
umutsuz simitler
siyah simitler
aç simitler
hadi kirli simitler bunlar…
susarsın…
ağlamak istersin
susarsın…
sitem edersin…

akşam geceye döner
ışıklar tek tek yanar
oysa, senin içinde ışıklar, tek tek sönmektedir…
tren gider
yolcular çekilir
son tinercide uyur
perde iner
sen evine dönersin…

uzanırsın yatağına
yatağın sana batar
ve beynine bir mıh gibi saplanır üç kelime
abi..simit al sana
abi..simit al sana
abi..simit al sana
çekersin yorganı, yanan yüreğine basarsın
içine gömülürsün…

kimse görmez seni
kimse duymaz
artık,hıçkıra hıçkıra ağlarsın
sitem edersin
ağlarsın…

abi…simit al sana…

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]. ürkek bir serçe gibi eğme başını.
kaldır başını ve dimdik dur.
bu senin değil, ülkemin ayıbı.
hırpalanmış yerlerinden öperim çocuk....

nazım hikmet ran' ın çok sevdiğim dörtlüğü.

koşarsın kalbalığa
inen kalabalık senin üstünden geçer,ezilirsin…
başında simit teknen
“simit…”simit”…” taze simit”
“abi, taze simit al sana” dersin…
kalabalık ezer seni
hınçla bakar gözlerine
yıkılırsın
ince bir dal gibi serilirsin yere..Emeğine Sağlık @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Kalemin Zeval Görmesin.

Güzel Günler Göreceğiz , Güneşli Günler ... @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Teşekkür Ederim .