Bahar gelecek mi sahiden?

Salaklık diz boyu.

Buda sanirim yazdiklarimi uzerine aliniyor senden bahsetmiorum bile pff. Forumdışı.

Leblebi yiyelim dedik boğuluyorduk az daha

Çok yoruldum bugün.

Reacher son bolum guzeldi. :kahve:
Sardi bu dizi beni

Uykum geldi.

Skyp3 kankilerime iyi geceler diliyimde uyuyim

Uyumak istiyorumm, bir ilaç daha içsem yarına çıkamam gibi ;d

Hayat bazen çok zor..

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] suan napio acaba.

Asiri itici gelmeye basladi bu kiz gozume iyi samimi olmamisiz.

Uykum geldi biraz tiktoklayıp uyuyayım

Gidip aviş yapayım sıkıldım. Bayram tatili bitmeli acilen.

Bugün iyi sinir oldum birine bakalım nolacak

İyiyim :banane:

Dışarıda ki manzara öyle güzeldi ki, karanlığın etkisiyle her yermuhteşem görünüyordu. Sokak lambalarının loş ışığı ağaçların üzerine vuruyor, yeryüzünün sıradan ağaçlarını masal diyarının büyülü varlıklarına dönüştürüyordu adeta. Gece karda yürümekten daha romantik bir şey yoktu sanırım. Hiç konuşmuyorduk. Sanki ağzımızdan bir kelime çıksa her şey yerle bir olacak, kötü kalpli büyücülerin lanetine uğramış krallıklar gibi etrafı korkunç bir çirkinlik saracaktı. Oysa şimdi her şey gerçek olamayacak kadar güzeldi. Hayalet şehirler gibi bomboştu sokaklar. Bu muhteşem manzaranın her anını doyasıya yaşamak için tüm şehrin sokakta olması gerekirken, dışarının bu güzelliği sadece bize görünüyormuş gibi herkes evindeydi nedense. Baş başa yürüyorduk. Aslında o yürüyor bense onun çekim alanına girmiş sürükleniyordum, gittiği yere. Bana uçuyormuşum hissi veren yaşadığım mutluluk muydu yoksa yerdeki karın yumuşacık dokusu algı yanılması mı yaratıyordu, bilmiyordum.
Parkta, ağaçların iyice sıklaştığı kısma girdiğimizde yavaşça durdu. Buradaki manzara daha da muhteşemdi ya da bugün bana her şey olağanüstü geliyordu. Kendine doğru çevirdi beni. Bedenlerimiz birbirine değiyor, üzerimize usul usul kar yağıyordu. Elimi bırakmamıştı. Diğer elini yavaşça yanağıma koydu. Gözlerime baktı bir süre “Özledim seni” dedi. “Sabahı beklemek istemedim.” Eğildi usulca. Dışarının soğuğuna inat dudakları sıcacıktı.İlk kez dudakları dudaklarımdaydı. Yer ayağımın altından hafif hafif kayıyor, dudaklarımda dolaşan dudakları başımı döndürüyor; üzerimize usul usul kar yağıyordu. Eriyen, yanağıma düşen karlar mıydı, yoksa içim mi eriyordu bilmiyordum.
Zaman durmuştu benim için. Oysa biliyordum. Onsuz geçmek bilmeyen zaman mutluluğumuzu kıskanırcasına bir yerlerde acımasızca geçiyor, mevsimler değişiyor, güneş açıyor, yağmur yağıyor, fırtınalar kopuyor, kasırgalar patlıyor, kalbime baharlar geliyor içimde çiçekler açıyor bense sadece onu yaşıyordum. Zaman durmuştu benim için. Oysa biliyordum. Onsuz ağır çekimde geçen zaman bir arada olmamıza inat ışık hızında akıyor, uzakta bir köpek havlıyor, bir çocuk ağlıyor, bir anne feryat ediyor, bir bebek doğuyor, bir insan ölüyor, döviz yükseliyor, borsa değer kaybediyor, doğal kaynaklar tükeniyor, yer kabuğu, bir yerlerde sekiz nokta beş şiddetinde sallanıyor, benimse hiçbir şey zerre kadar umurumda olmuyordu. Zaman durmuştu benim için. Oysa biliyordum. Ondan uzaktayken yerine çakılıp kalan zaman bize acımaksızın hızla akıyor, o beni öpüyor, midemde kelebekler uçuşuyor, içimde yapraklar filizleniyor, yer ayağımın altından kayıyor ve her şey siliniyordu: Gelmiş, geçmiş, gelecek, hiç gelmeyecek… Gelenler, gidenler, gelip geçenler

Hayat bazen çok garip

O ne kalabalıktı be.

Yıllar utanmıyor.Zaman;yüzsüzün teki.''

Bazen kendime kiziyorum sen neden bukadar korkaksin ne góze alabiliosun ne gózùnú kizdan. Kiskaniosun iste. Bal gibi yani.
Aga be. . . :sigara:

Sabah yine iş var..

Kimseye tahammülüm yok.Benden uzakta eğleşin bi zahmet.

O eski halimden eser yok:tarafsiz:

En azından bu konuda haklılığımı görmek istemezdim,yazık oldu.

:))) her konuda kendini matah sanıp aslında konun en safi olduğunu anlasan konu çözülecek

Bir bıkkınlık var üzerimde, ilerlemesi güç yol alması güç.

Ülkenin geldiği durumu görmemek için ya kör olmak lazım ya da birileri tarafından arpalaniyor olmak lazım.Keske çalınan milyar dolarları, ayakkabı kutularından çıkan paraları, pudra şekeri çekenleri, satılan çadırları, iktidardaki nerdeyse herkesin ev elektrik vs giderlerini neden devletin karsiladigini, Melih Gökçek'in hakkında somut deliller olmasına rağmen hakkında hiç dava açılmamış olmasını, kendi maaşlarına yapılan milyarlarca zamların neden emekli ve işçiye yapılmadığını, sözde Kürt sorunu çözmek için kansız ile ne çıkar uğruna aynı masaya oturuldugunu filan da sorgulayabilme yetisine sahip olsanız.20 küsur yılda bir adım ileri gidilmişse on adım geriye gidildi bu ülkede.At gözlüklerini çıkarın da az gerçekleri görün.

At gözlükleri iyiymiş purecim shshdh

At gözlüklerini güneşten korunmak için takıyorlar.

Aynen kurulun bana karşı, zaten sefasını ben cefasını hep siz çektiniz dimi.

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] hala ayın üyesi misin ya sen?kjdf sanki 3 aydır o rank sendeymiş gibi.dfşlg