| Narco | 10 Aralık 2025 19:43 | Şuanda Ana haberde geçen konu; çocukların okulda birbirlerine marka zorbalığı yapması...
Geçmişe dönelim. Belki bazılarınız hatırlar. Genç Bakış programında yıllar yıllar önce okuldaki kılık kıyafetin tek tip mi yoksa serbest mi olmasıyla alakalı harika bir münazara yapılmıştı. Seneyi tam olarak hatırlamıyorum ama galiba 2005-2010 yılları arasıydı.
Şahsen her zaman kıyafette serbestliği savunanlardanım. Bunu savunan gurup daha çok alkış almasına rağmen, oylar tek tip kıyafeti savunan guruba gitmişti ve onlar kazanmıştı. Fakat her iki taraf da güzel sebepler sundu. Orası kesin. Tek tipi savunanlar, pratikten ve ülkenin ekonomik durumundan yola çıkmışlardı. Öte yandan genel olarak çocukların birbirini kıyafet konusunda kıskanmasının da önüne geçilmiş olduğunu savundular. Serbest kıyafeti savunanlar ise, çocukların eğitirken kıyafette de özgürlüğü tatmalarını, tek tip kıyafet giyerek robot gibi yetişmemelerini, gelişmiş ülkelerin serbest kıyafet uygulamasında olduklarını, tek tip kıyafet bile olsa çocukların ailelerinin maddi durumlarının zaten bir şekilde belli olduğunu, önlük giyen çocuğun ayağındaki ayakkabıdan bile zorbalık olabileceğini, bu sebeple de tek tip kıyafetın o gibi sorunları kökten halledemeyeceği için serbest kıyafeti savunuyorlardı.
Eskisi gibi önlük, yakalık, kumaş pantolon gibi garip kıyafetler olmasa da, yine tek tipteyiz ama artık okul üniformaları daha rahat. En azından bu açıdan çocuklarımız biraz olsun rahat ediyorlardır. Fazla rahat edenleri bilemiyorum tabi. (biz kendi zamanımızda fazla rahat olanlardandık, gömlekler dışarda, kravat kendinden geçmiş gibi gibi)
Konumuz kıyafet değil aslında. Konumuz haberde çocukların marka üzerinden birbirlerine zorbalık yapması. Eskiden bir sınıfta marka giyen çocuk sayısı 2-3 kişi iken, artık marka giyemeyen çocuk sayısı 2-3 civarında gibidir. Forumdaki öğretmen arkadaşlar daha iyi bilirler bunu. Mümkünse ek yaparak düzeltsinler.
Şimdiki çocuklar eski nesillere nazaran çok daha şanslı, çok daha imkanlı, çok daha teçhizatlı. Tamam ama bu çocukların materyalist yetişmesine neden göz yumuyoruz? Manevi anlamda onlara neden emek vermiyoruz? Benim ayakkabım şöyle marka, böyle marka, seninki ise çakma gibi zorbalıkları duyan anne baba buna üzülmüyor mu? Kendileri bunu yaşadıkları zaman ne hissediyorlardı? Yahu dedem anneme erkek kundurası almış ulan. Annem hâlâ yeri geldiğinde anlatır. O ayakkabılarla liseye gittim, çok dalga geçiyorlardı benle diyor. Anneannem beslenme çantasına çiğ yumurta koyarmış, annem de bakkala gidip takas yapıp bisküvi falan alırmış okulda yemek için.
Abicim, çocukları bu kadar şımarık, bu kadar gevşek, bu kadar eşşek gibi büyütmeye gerek yok ya. İnsan yetiştiriyoruz değil mi? Petshoptan oyuncak aldığımız kedilerden bi farkları olmalı bir zahmet. |