![]() | |
Bit artık lanet olasıca sokak düğünü. |
Hadi ordan ........ |
Akşamlar, Şehrazat, dünyanın her yerine aynı kederle mi iner? Işık neden canımızdan çekilir bu saatlerde? Ağaçlar neden bir top pıtrağa döner? Kapılar ağırlaşır. Kimse başını kaldırıp da bakmaz gökyüzüne. İnsan çocukluğundan yeni bir soluk almadan acısına katlanabilir mi? Kim inandırdı bizi Şehrazat, yaşamanın ölümden büyük olduğuna? İçine doğduğumuz sabah neden rüyalarımızdan daha kısa? İnsan kendisini sevmeden başkasına dokunabilir mi hiç? Çocuklarımız kirpiklerimizin gölgesinde nereye kadar büyür? Sevdiğimiz kadınlar bizim neyimizi sever Şehrazat? Şarkı söylemeden sabaha çıkabilir mi insan? Akşamlara kadar kaç ses yaramızı sevdirir bize? Sonra kapımız çalınır. Gelir bir dost tedirgin eşit sıkıntılarda. Neden yalnızlığımızı birbirimize gösterirken utanırız? İnsan konuşmadan da anlaşılmak ister. Sevdiğimiz insanlardan bunu beklemek çok mu Şehrazat? İyilik, korku içinde yaşar mı hiç? Haysiyet yarasının merhemi var mıdır? Yüzü yere düşen insan evlere nasıl sığar? Şimdi neden acı verir eski mutluluğumuz? Gönül yorgunluğu, insan yorgunluğu mudur, beden yorgunluğu mu? Kan pıhtısı bir arzuyla güzelliğe bakmak nasıl bir yaşama cezasıdır? Sonsuzluk, Şehrazat, ölümden sonra mı başlar, yaşayalım diye bize verilen şu hayat mıdır? |
Çay mi kahvemi |
Aynı bakmamışsın benle bir yerdee, Zaten sevmemişsin herhaldee.. |
Alıntı:
|
İklimsiz dayandı yine yaslı yüreğim Kırık sazımdan inleyen nağmelere Senden kalanlara eşlik etti gözyaşlarım..Kurşuni bir gecenin ardından Yeni günün ışıkları süzülüyor Önünden ayrılmadığım penceremden içeri. Esen duygular bugün de darmadağın etti Bugün de yeminler içtim Kadeh kadeh! !Adına ne şiirler yazdım Ne türküler besteledim bir bilsen!Avaz avaz haykırdım seviyorum diye Hiç duymadın Belki de hiç dinlemedin! Kimsesizlik kulaklarımda çığlık olurken Son bir veda resitali sundu Şakaklarımdan dökülen ılık damlalar. Sen mutlu ol diye ölürdüm ben.. Hiç bir dert sana ulaşmasın diye parçalardım beni Sen bilmiyorsun! !Ne giden yıllarım,ne tükenen ömrüm dert oldu Bana en çok sensizlik koydu..Döküldü bu gün avuçlarımda ne varsa Savruldu dipsiz kuyulara Anladım ki sonu yokmuş Olmadığım gönlünde iklim olup çiçek açmanın. Anladım ki olmadığım gönlünde İnci inci içime akan sözlerin Çoktan kefenlenmiş.. Yarım kalan ümitlerimi düğümlemişsin yüreğinde! Oysa can çekişen ruhumun Pırlanta yansımasıydı gözlerin. Sıralamıştık yarınlara aşkın en kutsal halini Sabahlara yeminler vermiştik. Anladım ki kör bir inadın eşiğinden geçip Yüreğine almaya imkanın olmamış! !Oysa sen mutlu ol diye, tutmasam da ellerini Gözbebeklerine bakamasam da Sağanak sağanak yağardım yanan yüreğine. Ömrümü ömrüne feda eder Yok eder giderdim kendimi ölümün sessizliğinde Sen mutlu ol diye..... Sırf sen mutlu ol diye... |
:party: |
Bazı hikayeler boğazda düğümlenir, kursakta kalır. Belki başka hayatta... |
Ruhum dinlendi.. |
| Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:32. | |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Copyright ©2019 - 2025 | IRCRehberi.Net