| Narco | 07 Ağustos 2025 21:32 | Daha dün evin minik prensiydim. Dedem, babaanem, anneannem, dedem, babam, annem, halalarım, teyzelerim, dayılarım, kuzen ablalarım vesaire derken... İlk göz ağrısı olarak paylaşılamayan çocuktum.
Artık onların çoğu yok. Geride kalan ufaklar masa kurduklarında beni baş sandalyeye alıyorlar. Sağlıklı olduğum halde üstüme titriyorlar. Çocuk olduğum için mi? Hayır. Allah başımızdan eksik etmesin diyorlar.
Bizden geçti artık dediğimiz çok konular gelmiş çatmış. Herkes düzenini kurmuş. Herkes köşesine çekilmiş. Elimde büyüyen o çocuklar artık anne baba olmuşlar. Bazen geldiğim yaşı küçümseyip kendime hala çocuksun gençsin diyorum. Fakat etrafıma bakınca öyle olmadığını anlıyorum. Diloşun bile çocuğu var artık. Ailede büyük kalmadığı için herkes çocukları benim kucağıma veriyor. 60+ hissetmeye başladım. Biraz güzel, biraz hüzünlü.
Ben senin yaşlarındayken cümleleri sıklaşmaya başladı. Bastonlar ilgimi çekmeye başladı. Bunlar için henüz çok erken. Galiba şimdiden alıştırma yapıyorum. Üzüldüğüm noktalar da var. Ama devam etmek zorundayım.
Artık arkadaşlık diye bir şey kalmadı benim için. Kimseyle görüşmüyorum. Eskileri tamamen kapattım. Kimseyle ortak bir nokta bulamıyorum. Kimseyi dinleyemiyor, kimseyle vakit geçiremiyorum. Benimle anlaşamayacağını anladığım kimseyle ahbaplık kurmuyorum. Hayat tercihleri gittikçe netleşen zor bir karaktere dönmeye başladım. Bu da insanı gittikçe yalnızlaştırıyor. Kafayı yememek için de mecburen yeni uğraşılar ediniyorum. Spor, hayvanlar, pedal, trekking, kitaplar, radyo voyage, yemek yapmak gibi gibi... Yemek yapma konusunda tam bir sahtekar olduğumu söyleyebilirim. Fakat konu uzasın istemiyorum.
Hayat güzel. |