Sevmek senin neyine be adam.. Çaresizliğin ne demek olduğunu en sevdiğin, en kıymetlin, canından çok sevdiğin, göz göre göre ellerinden kayıp gittiğinde bizzat anlıyorsun.. Yeniden sevemiyorsak, yeni başlangıçlara adım atamıyorsak, yine yeniden yüreğimiz çarpmıyorsa başka yüreklerde biz neden şair oluruz? O çocuk sevinci, o masum sevginin, duyguların, içinde birikmişlerin ne anlamı kalıyor.. Hayat oyununa zaten alışamadım, bir de sevilmeme, istenmeme, saf dışı bırakılma hisleri yeterince maffediyor beni.. Ben ne şairlikten, ne de sevmekten vazgeçmek istemem ama, kalemimin, mısralarımın bir anlamı kalmadı artık.. Son nefesimde, bana son arzumu soracak olsalardı, ismini yadeder dururdum oysa.. Ruh ve duygu bütünlüğüm yerle bir olursa, tenine yandığım, gözlerine kandığım, yüreğine daldığım kadını nasıl anlatayım, naısl yaşayayım ben.. Sahi ruhum çoktan öldü, yaşam savaşını kaybetti.. Bedenim ise fani olmanın eseri, hastalığım aşk bozgunlarım kadar asla yakmadı canımı..
................ |