IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


Felsefe Felsefe hakkındaki tüm konulara bu başlık altından ulaşabilirsiniz.

1Beğeni(ler)
  • 1 Post By ihaveanidea


 
 
Seçenekler Stil
Alt 05 Ağustos 2020, 09:57   #1
Guest
CeReN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Rasyonalizm ve Temsilcileri

Rasyonalizm, gunluk dilde ve felsefi iceriklerde cok sIk kullanilan bir kavramdir. Bu bakimdan rasyonalizmin gunluk dildeki anlamiyla felsefedeki anlami cok farklidir. Rasyonalizm felsefesi, bilginin dogrulugunun deneyim ve duyumda degil, zihinde ve dusuncede temellendirilebilecegini one surer. Yani dogru bilginin kaynaginin her zaman akil oldugunu savunur. Gunluk olarak kullanilan rasyonalizm kavrami ise mantik ve akil suzgecinden gecmeyen fikirleri kabul etmemek, duygusal saplantilar ve on yargilardan arinmis olmak anlamina gelir.
Rasyonalizm felsefesi; bilginin akil ve dusunme gucuyle meydana geldigini benimser. Bu felsefeye gore aklimiz dogustan birtakim yetiler ve ilkelerle donatilmistir. Evrenin olusmasini saglayan butun nesneler hakkinda kesin bir bilgi edinmemiz icin de sadece bu ilkelere uygun bir sekilde mantigimizi kullanmamiz yeterlidir.
Rasyonalizmin temsilcilerine gore mantik ve matematik bilgileri akilsal oldugu icin, degismeyen ve herkes acisindan dogru bilgilerdir. Bu yuzden filozoflar ayni yontemle evrenle alakali butun gercekleri bilebilir. Bu felsefeye gore, kesin bir bilgi ornegi matematik olarak tanimlanir. Rasyonalizm, evren hakkindaki gercek olan bilginin yalnizca deney otesi yontemler ile elde edilebilecegini savunur.

Sokrates
Sokrates, bilginin; erdemlerin ve ahlaki dogrularin bilgisi oldugunu soyler. Onun dusuncesine gore, bu erdemlerin temelindeki bilgi de deney veya tecrube yolu ile sonradan kazanilmaz. Bilgi dogustan kazanilan bir erdemdir. Insan akli da dogustan bu bilgilerin hepsine sahiptir. Fakat bu bilginin hatirlanarak bilinc duzeyine cikarilmasi lazimdir. Sokrates de bu bilginin bilinc duzeyine cikartilmasi icin dogurtma ve tartisma yontemini ortaya atmistir. Bu yontemin temelinde ise disiplinli ve sIki bir dusunmeyle dogrunun bulunabilecegine inanma yatar. Akilda, dogustan gelen birtakim bilgiler var; bu bilgiler herkes icin ortak dogrulardir. Bu dogrular, sorup sorusturma ve tartismayla aciga cikarilabilir.
Tartisma boyunca Sokrates, ortaya yeni bir bilgi atmaz, sadece soru sorar. Bununla da insanlarin kendi ruhlarinda bulunan, ancak onlarin kendilerinin bilincinde olmadiklari dogrulari aciga cikarmayi amaclar.



Platon
Platon’a gore iki varlik alani vardir. Bu varlik alanlari ise idealar ve golgeler evrenidir.
Idealar evreni, onun dusuncesine gore surekli bir sekilde var olan, olus halinde olmayan, uzayin veya cisimler dunyasinin hicbir tarafinda bulunmayan varlik alanini ifade eder. Golgeler evreni ise, her zaman olus halinde olan ve duyular ile algilanan cisimler dunyasidir.
Platon’a gorusune gore, surekli degisen ve olus halindeki evren hicbir zaman bilinemez. Bu nedenle gercek bilgi daima idealarin bilgisidir. Dolayisiyla bilgi, akil ve dusunceyle kavranir.
Platon’a gore ruhlar bircok kez yeryuzune gelmistir. Yeryuzunde ve oteki dunyada yer alan her seyi de gormuslerdir. Yeryuzunde yer alan her sey birbiriyle baglantili oldugu icin de ruhlar bunlardan birini gorunce arastirma yoluyla otekilerini de elde edebilir ve hatirlayabilir. Ruhlarda dogru olan tasavvurlar, ilk once bilincsiz bir sekilde bulunurlar; bunlar oncelikle bir ruya gibi kimildanmaya baslarlar, uygun sorular ve yapilan arastirmalarla aydinlik bir bilgi durumuna gelirler. Yani Platon’a gore ogrenmek, eskiden bilinmis seyleri yeniden hatirlamaktir.

Aristoteles
Aristoteles’in bilgi kavrami, tumellerin bilgisine dayanir. Fakat Aristoteles, duyu bilgisine yonelik de birtakim dusuncelere sahiptir. Cunku onun gorusune gore varligin var olmasina katkida bulunan idealar, bu dunyadadir. Yani idea, bu dunyada bulunan nesnelerin formlaridir.
Aristoteles’e gore iki cesit bir bilgi vardir; bunlardan birincisi duyu verilerine dayali olan bilgi, ikincisi ise bilimsel bilgidir. Fakat Aristoteles’e gore gercek bilgi , akilsal dusunceye dayali tumellerin bilgisidir. Bilimsel olan bilgi tumel olani kavramaktir, ulasma araci ise akildir ve dolayisiyla da bu bilgi, rasyoneldir.

Hegel
Rasyonalizm felsefesi, Hegel ile birlikte doruk noktasina ulasmistir. Ona gore insan, kesin bir bilgiye yalnizca akil yoluyla ulasabilir. Bu nedenle Hegel’e gore temel olan bilim mantiktir. Mantik ise, aklin sadece kendisinden turettigi kavramlarin aciklanmasi ve bunlarin gelistirilmesinden olusur. Fakat Hegel, varligin ve aklin yasalari konusunda, geleneksel olan mantik ilkelerini de reddederek yeni yasalar bulmustur. Buldugu bu yasalara da diyalektik yasalar ismini vermistir. Ona gore hareketin ve yasamin temelinde celisme ve degisme vardir, her sey zit araciligiyla gelisir. Bunu da tez-antitez-sentez kavramlariyla aciklar. Bu acilimin sonunda da varlik, ”Mutlak Ruh” ismini verdigi sonsuz varliga yonelir. Boylelikle Hegel, idea gelisim asamasini tamamlayarak varlik dunyasini dusunsel bir sekilde kavramis olur.
 
Alt 03 Eylül 2020, 22:09   #2
Standart

Evrende mutlak kanun(logos) vardır ve bu kanun hala yürürlüktedir.

Keşke felsefe Thales ile sınırlı kalsaydı ve varlığın özünün su olduğuna inansaydık.

 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:46.