Azospermi, nedenleri, tedavi şekli ve başarı oranı nedir? - IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi

**ZeyNa** · 03 Nisan 2021, 15:19

Azosperm; alınan meni örneği içinde canlı sperm hücrelerinin bulunmamasıdır. Hiç sperm olmaması durumu olarak da tanımlanmaktadır.

Kısırlık; tıbbi nedenlerle çocuk sahibi olamama durumudur. Düzenli cinsel ilişki olmasına rağmen, çift 1 yıl boyunca çocuk sahibi olamıyorsa kısırlık teşhisi konulmaktadır.

Azospermi ise kısırlık sorunlarından biridir. Kısırlık sorunlarının yaklaşık %15’i azosperm hastalığından dolayı kaynaklanmaktadır.

İki çeşit azospermi hastalığı görülmektedir. Bunlardan birisi tıkanıklığa bağlı olan azospermi diğeri ise tıkanıklığa bağlı olmayan azospermidir. Tıkanıklığa bağlı olan azospermide, testislerde sperm hücresi bulunsa dahi, kanallarda veya testislerdeki tıkanıklıklardan dolayı meni dışarıya çıkarılamaz.

Genital enfeksiyonlar veya doğuştan gelen sperm kanallarının eksikliği bu duruma yol açmaktadır. Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi ise menide hiç sperm bulunmaması ya da çok az sayıda sperm üretilmesidir. Azospermi hastalarının yaklaşık %65’i bu gruba dahildir. Genetik ve hormonel bozukluklar, testislerin doğuştan yukarıda olması ve radyasyon gibi nedenlere bağlı olarak oluşabilir.

Azosperm hastalığının doğuştan kaynaklı olması dışında, sağlıklı bireylerde de daha sonradan görülebilmektedir.

Erkekler için özellikle 40 yaş sonrasında çocuk sahibi olmak zorlaşmaya başlar. Bu yaştan sonra, yılda yaklaşık 1.2 oranında testosteron hormonu düşüş yaşanabilir. Buna bağlı olarak sperm üretiminde azlık görülebilir.

Çok fazla ve kalitesiz yemek yemek, obezite veya tam tersine az beslenme yani az kalori alma da ciddi anlamda azospermiyi etkilemektedir.

Öncelikle hastanın azospermi olup olmadığı tespit edilmektedir. Bu durum spermiogram denilen bir yöntem ile anlaşılır. 2 hafta ara ile bakılan 2-3 spermiogram sonrası hiç sperm hücresi görülmemiş ise azospermi tanısı konulur. Daha sonrasında ön üroloji ve kromozom değerlendirmesi yapılır. Çünkü azosperm olguların %10 – 12’sinde yapısal veya sayısal kromozomal problemler bulunmaktadır. Aynı zamanda Y kromozomundaki kopmalara da bakılmaktadır.

Tanı konulan hastalara da mikroskobik TESE yöntemine başvurulur. Mikro TESE yöntemi biyopsi yöntemlerinden neredeyse en başarılı olanıdır. Mikro TESE, yumurtalık dokusunu mikroskop altında inceleme yöntemidir. Mikroskop altında yapılan tarama sonrasında yumurtalık dokusunda spermin bulunabileceği bölgelerden alınan doku örneklerinde sperm bakılır. Çoğu durumda sperm bulunmaktadır. Fakat sperm bulunamayan bazı durumlarda alınan doku örnekleri ise patolojik tanıya gönderilir. Patoloji sonucuna göre hastaya bir tedavi verilir ve tekrar mikro TESE işlemi uygulanır.

Mikro TESE işlemi sonucunda testislerden edilen sperm hücresiyle, gebeliği gerçekleştirmek için mikro enjeksiyon uygulanır. Bu yöntem azoospermi’yi kalıcı olarak geçirmese bile gebeliğin olmasını sağlar.

**YGT** · 03 Nisan 2021, 16:10

emeğine saglık reis

03 Nisan 2021, 15:19	#1
ZeyNa	Azospermi, nedenleri, tedavi şekli ve başarı oranı nedir? Azosperm; alınan meni örneği içinde canlı sperm hücrelerinin bulunmamasıdır. Hiç sperm olmaması durumu olarak da tanımlanmaktadır. Kısırlık; tıbbi nedenlerle çocuk sahibi olamama durumudur. Düzenli cinsel ilişki olmasına rağmen, çift 1 yıl boyunca çocuk sahibi olamıyorsa kısırlık teşhisi konulmaktadır. Azospermi ise kısırlık sorunlarından biridir. Kısırlık sorunlarının yaklaşık %15’i azosperm hastalığından dolayı kaynaklanmaktadır. İki çeşit azospermi hastalığı görülmektedir. Bunlardan birisi tıkanıklığa bağlı olan azospermi diğeri ise tıkanıklığa bağlı olmayan azospermidir. Tıkanıklığa bağlı olan azospermide, testislerde sperm hücresi bulunsa dahi, kanallarda veya testislerdeki tıkanıklıklardan dolayı meni dışarıya çıkarılamaz. Genital enfeksiyonlar veya doğuştan gelen sperm kanallarının eksikliği bu duruma yol açmaktadır. Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi ise menide hiç sperm bulunmaması ya da çok az sayıda sperm üretilmesidir. Azospermi hastalarının yaklaşık %65’i bu gruba dahildir. Genetik ve hormonel bozukluklar, testislerin doğuştan yukarıda olması ve radyasyon gibi nedenlere bağlı olarak oluşabilir. Azosperm hastalığının doğuştan kaynaklı olması dışında, sağlıklı bireylerde de daha sonradan görülebilmektedir. Erkekler için özellikle 40 yaş sonrasında çocuk sahibi olmak zorlaşmaya başlar. Bu yaştan sonra, yılda yaklaşık 1.2 oranında testosteron hormonu düşüş yaşanabilir. Buna bağlı olarak sperm üretiminde azlık görülebilir. Çok fazla ve kalitesiz yemek yemek, obezite veya tam tersine az beslenme yani az kalori alma da ciddi anlamda azospermiyi etkilemektedir. Öncelikle hastanın azospermi olup olmadığı tespit edilmektedir. Bu durum spermiogram denilen bir yöntem ile anlaşılır. 2 hafta ara ile bakılan 2-3 spermiogram sonrası hiç sperm hücresi görülmemiş ise azospermi tanısı konulur. Daha sonrasında ön üroloji ve kromozom değerlendirmesi yapılır. Çünkü azosperm olguların %10 – 12’sinde yapısal veya sayısal kromozomal problemler bulunmaktadır. Aynı zamanda Y kromozomundaki kopmalara da bakılmaktadır. Tanı konulan hastalara da mikroskobik TESE yöntemine başvurulur. Mikro TESE yöntemi biyopsi yöntemlerinden neredeyse en başarılı olanıdır. Mikro TESE, yumurtalık dokusunu mikroskop altında inceleme yöntemidir. Mikroskop altında yapılan tarama sonrasında yumurtalık dokusunda spermin bulunabileceği bölgelerden alınan doku örneklerinde sperm bakılır. Çoğu durumda sperm bulunmaktadır. Fakat sperm bulunamayan bazı durumlarda alınan doku örnekleri ise patolojik tanıya gönderilir. Patoloji sonucuna göre hastaya bir tedavi verilir ve tekrar mikro TESE işlemi uygulanır. Mikro TESE işlemi sonucunda testislerden edilen sperm hücresiyle, gebeliği gerçekleştirmek için mikro enjeksiyon uygulanır. Bu yöntem azoospermi’yi kalıcı olarak geçirmese bile gebeliğin olmasını sağlar.
	Alıntı Yap

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)