IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


 
 
Seçenekler Stil
Alt 28 Nisan 2021, 00:03   #1
Standart Kaderiye Fırkaları

Kader inancını reddeden düşünce ve inanç akımı. Kaderiyye kimi zaman Mutezile içinde bir kol gibi görülmüş; kimi zaman da Mutezile, Kaderiyye olarak adlandırılmıştır.

Kaderiyye bağımsız bir okul durumuna gelemediği için bir düşünce sisteminden söz edilemez. Ancak bu akım içinde yer alan kişilerin kader ve buna bağlı olarak insanın özgürlük ve iradesi, Allah'ın iradesinin insanın fiilleri üzerindeki etkisi gibi konularda birleştikleri söylenebilir. Buna göre insan özgür ve irade sahibi bir varlıktır. Bu nedenle eylemlerinden sorumludur. Ne Allah'ın irade etmesi ve yaratması anlamında, ne de bilmesi ve takdir etmesi anlamında bir kader vardır. İnsan eylemini bilgisiyle kendisi seçer, sonra iradesi ile seçtiği eyleme yönelir ve yapabilme gücüyle yaratır. Allah bu eylemi önceden belirlemez., iradesinin bu eylemle bir ilgisi, gücünün de ortaya çıkısında bir etkisi yoktur. Allah insanın eylemlerini ancak ortaya çıktıktan sonra bilebilir.
Kaderiyye'den bazılarına göre iyi işler (hasenât) ve iyilik (hayr) Allah'tandır, ancak kötü işler (seyyiât) ve günahlar (masiyet) Allah'a isnad edilemez. Mufavvıda adıyla anılan bazı kaderilere göre, insan Allah'ın hiçbir yardımı ve yönlendirmesi (hidâyet) olmaksızın iyi olan herşeyi yapabilme gücüne sahiptir. Allah insana yapabilme gücünü (istitaat) tam ve mükemmel olarak vermiştir. Bu güçle insan inanmak-inkâr etmek, yemek-içmek, oturmak-kalkmak, uyumak-uyanmak gibi istediği her işi yapabilir. Bazı kaderiler Allah'ın zina çocuğunu yaratmasını veya onu takdir etmesini veya dilemesini veya onu önceden bilmesini inkâr ederler. Bunlar bütün hayatını hırsızlık eden ve haram kılınmış şeyleri yiyen bir insanın bunu Allah'ın rızkı olarak elde ettiğini kabul etmez ve Allah'ın helâl olanın dışında rızık vermeyeceğini savunurlar. Kimi kaderîler de Allah'ın insanların ecellerini ve rızklarını belirlediğini kabul ederler. Bunlara göre, bir insanı öldüren kişi, o insanı ecelinin gelmediği bir vakitte öldürmekle, eceline kavuşmasına engel olmuştur. Bu durumda ölen insanın rızkı, elde edilmemiş bir durumda kalmıştır.
Ehadiler : Biz farzı ikrar, sünneti inkarla mükellefiz, derler.

Seneviler : İyilik Yezdandan, kötülük Ehrimendendir, derler
Keysaniler : Bizim işlerimiz mahluktur veya değildir, derler.
Şeytaniler : Şeytanın vücudu yoktur, derler.
Şerikiler : İman mahluk değildir, bazen bulunur, bazen bulunmaz, derler.
Vehmiler : Bütün işlerimize mükafat yoktur, derler.
Rüveydiler : Dünya fani değildir, derler.
Nakisiler : İmama isyan caizdir, derler.
Müteberriler : Günahkarın tevnesi kabul değildir, derler.
Kasitiler : İlim, mal, hikmet ve riyazet edinmek farzdır, derler.
Nizamiler : Hak telaya şey demek caiz değildir, derler.
Müteellifiler : Şerrin mukadder olup olmadığını bilmeyiz, derler.
Cüheymiye Fırkaları
Bunlar, imanın kalp ile olup dil ile olmadığında söz birliği etmişlerdir. Kabir azabı yoktur. Münker ve Nekrin sual sorması diye bir şey yok. Kevser havuzu, can alıcı melek yok ve Allahü teala Musa aleyhisselamla konuşmamıştır derler.
Muattaliler : Allahü telanın isim ve sıfatları mahluktur derler.
Mutarabbisiler : İlim, kudret ve meşiyyet mahluktur ve halk mahluk değildir derler.

Müterakkiler : Allahü teala bir yerdedir derler.
Varidiler : Cehenneme giren bir daha çıkmaz ve mümin Cehenneme gitmeyecektir, derler.

Harkiler : Cehennem ehli öyle yanacaktır ki, onlardan bir eser, bir iz bile kalmaz, derler.
Mahlukiler : Kuran, Tevrat, İncil ve Zebur mahluktur, derler.
Aberiler : Muhammed (a.s.), akılllı ve hikmet sahibi bir kişi olup, peygamber değildi, derler.
Faniler : Cennet ve Cehennem sonsuz değildir, derler.
Zenadikiler : Mirac ruha idi, bedenle olmadı. Hak tela dünyada görülebilir, alem kadimdir, kıyamet yoktur, derler.
Lafiziler : Kuran, Kelam-ı İlahi değil, Farsçadır. Ancak Kur'anın manası kelamı ilahidir, derler.
Kabriler : Kabir azabını inkar edenlerdir.
Vakifiler : Kur'anın mahluk olmasında duraklarız diyenlerdir.
Mürciye Fırkaları
Bu fırka, siyasetle dinin esaslarını birbirine karıştırmakta ve itikat bakımından haricilerin tam karşı kutbunu teşkil etmektedir. Hariciler, büyük günah işleyenleri kafir ve ebedi olarak cehennemlik sayarken, Mürcie fırkası, küfürle ibadetin faydası olmadığı gibi, iman olduktan sonra günahında hiçbir zararı yoktur, derler. (5)

Asıl olan sadece imandır. İman da ikrardan ibarettir. Kalbi tasdikin bulunup-bulunmadığını bilmek mümkün değildir. Amellerin fazla bir değeri yoktur.
Mümin ve kafirleri Allah'a bırakırız. Mümin cennetlik, kâfir cehennemliktir diyemeyiz. Dünya ve ahiret Allah'ındır; iki alemde de dilediğini mağfiret eder, dildiğini cezalandırır. İyi amellerimiz makbul kılınmış, kötü amellerimiz ise affedilmiştir. Ameller farz değildir, fazilettir. Yapanlar için iyidir, yapmayanlara bir şey yoktur. Müminler günahkarlarla dost olamaz. (1)

1- İman denen şey, sadece Allah'ı ve Resulü'nü kabul etmek demektir. Amel, iman için zaruri değildir.
2- Kurtuluşun esası yalnızca iman etmektir.
3- Bir kişinin mağfirete ermesinin şartı; şirkten kaçınması ve tevhid akidesi üzerine ölmesidir.
4- Mürcie'den bazıları şunu da eklerler: Şirkin dışındaki tüm büyük günahların affolmaması mümkün değildir.
5- Bir insan kalbiyle inandığı takdirde, İslam ülkesinde bile, hiç kimseden korkusu olmadığı için diliyle küfrünü ilan etse, putlara tapsa, hatta Yahudi ve Hıristiyan dinini seçtiğini söylese, o kişi kamil iman sahibi, Allah'ın dostu ve cennet ehlidir.
6- Yöneticilerin zulmüne ve hükümetlerin haksız uygulamalarına itiraz caiz değildir. (6)

Tarikiler : İmandan başka hiçbirşey farz değildir, derler.
Şailer : La ilahe illallah diyen, ne yaparsa yapsın, ona hiç azap yoktur, derler.
Raciler : Kul, ibadetle makbul, günahla asi olmaz, derler.
Şakiler : Kendi imanlarından şüphe ederler ve ruh imandır, derler.
Nehemiler : İman ilimdir, bütün emi ve yasakları bilmeyen kafirdir, derler.
Ameliler : İman ameldir derler.
Menkudiler : İman bazen azalır, bazen artar, derler.
Mustesniler : Biz inşallahü teala müminiz, derler.
Eşeriler : Kıyas batıldır, salihliğin delili yoktur, derler.
Muddeiler : Emir, günahla da emretse, itaat vaciptir, derler.
Muşebbihiler : Allahü teâlâyı bir cisim olarak kabul eden ve Ona insanlardaki gibi uzuvlar isnat eden, Kur’andaki müteşabih âyetlere yanlış mana verip, Allah’ın el, yüz gibi organlarının olduğunu iddia eden sapık fırkadır. (4)
Hak Teala Ademi kendi suretinde yarattı, derler. (8)
Haşeviler : Vacip, sünnet ve müstehap hepsi birdir, derler.

alıntı
________________

www.sohbetzirve.com / [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:30.