Elif dikkatle okudugu kitabi yavasça yere birakti.
Son okudugunu daha iyi anlayabilmek için gözlerini bir yere dikmis, hareketsiz donuk bir sekilde düsüncelere daldi.
Uzun süre bu sekilde düsündükten sonra hızla kitabi alip son okudugu yeri dikkatli bir sekilde bir daha okudu.
Her okudugunda yüzü biraz daha asiliyor, iyice anlamaya çalisiyordu.
“Kisi sevdigi ile beraber hasrolur.”
Bu hadisi okuduktan sonra, sevdikleri ve sevmedikleri hanesini bir kez daha gözden geçirmesi gerektigini düsündü.
Sürekli bir arada oldugu insanlarla, alis veriste bulunduklariyla, komsulariyla
akrabasiyla, kan bagi olanlarla ve ya bir seklide ticari iliskisi olanlarla da degil Sevdikleriyle beraber hasrolunmak.
Sonra bir baska hadisi hatirladi.
“Allah için sevin ve Allah için bugzedin.”
Bu iki hadisi bir arada düsündügünde biraz daha sekillendi kafasinda.
Allah için sevdiklerimizle beraber hasrolacagiz diye geçirdi içinden. Kendisinin ve çevresindeki insanlarin sevdiklerini ve sevme nedenlerini düsündü birer birer.Sevdigi insanlar kimlerdi ve neden seviyordu onlari
Aksamki haberlerde gördügü bir olay geldi aklina.
Bir pop star kendisini izlemeye gelen gençlerin çilginca katilimlari arasinda ve bir sunucunun onlara yaklasarak,
Sahnedeki sarkici için ne düsünüyorsunuz . Çok mu seviyorsunuz?
sorusuna hep bir agizdan
Sevmek ne kelime biz ona tapiyoruz. Onun için ölürüz.
Cevaplarini düsündü. Tapmak ve ugruna ölmek, bir beser için yapilamayacak seylerdi bunlar.
Yaradan için söylenmesi gereken bu sözler bir beser için sarf edilmisti.
Üst kattaki komsunun 10 yasindaki oglu geldi aklina.
Odasinin duvarlari tuttugu takimin futbolcularinin resimleriyle doluydu.
Hiç bir ayeti hiç bir peygamberi ve sevgililer sevgilisinin hayatindan hiçbir kesiti bilmeyen bu çocuk, futbolcularin attigi gol den transferlerine ve özel yasantilarina kadar her seylerini biliyordu.
O da bu futbolcuları çok fazla sevdigini söylüyordu. Onun sevgisinin nedeni neydi peki
Sonra akrabalarindan Ahmet bey geldi aklina.. Akraba çevresinden iki kardes hakkinda yorum yapiyordu.
Küçük olani çok severim ben diyordu.
Büyük kardes imanli, Kur'an'i hayatina aktarmaya çalisan.
aile yasantisinda da esi ve çocuklariyla islam’i kendilerine yamayan değil
islam’a kendilerini adayan ve Allah rizasi kul hakkini gözeten birisi iken, küçük kardes bunun tam zittiydi.
Alni bir kere secdeye degmemis, hayatinda islami hiçbir hükmü uygulamayan
aile yasantisin da da kendi gibi imansiz birini tercih ederken evlerinde
Allah'in adinin anilmadigi, kendi düsüncelerinin zitti olan insanlarla iliskisini koparmis birisiydi.
Ahmet bey kendisi ara sira namaz kilan birisi olmasina ragmen,
Ben küçük olanini çok seviyorum. Digeri bes para etmez.
Çünkü o bana ve esime hediyeler veriyor. Hatta son olarak, karsiliksiz bir telefon verdi bana.
Bu devirde karsiliksiz kim kime ne veriyor ki? iste bunun için küçük kardesi daha cok seviyorum .demesini hatirladi.
Ahmet bey, sevme tercihini menfaatine yarayan birisi yönünde kullanmisti..
Elif, kafasinda binlerce soru isareti arasinda titrek bir ses tonuyla hadisi bir kez daha mirildandi.
Sevdiklerimiz ve sevme sebeplerimiz. Kisi sevdigi ile beraber hasrolacak.
Yarabbi! sen bizi sadece senin rizan için sevenlerden eyle. Menfaatimize yaradiklari için senden uzak olanlari degil
menfaatimize yaramasa da sana yakin olanlari sevenlerden eyle. Toplumun putlastirdiklarini bilinçsizce putlastiranlardan degil, ibrahim (as) gibi bu putları yikanlarda eyle.
Yine ibrahim (as) in çocuklari ve çevresindekiler için yaptigi duada oldugu gibi .
Rabbim beni ve benim soyumdan gelecek olanlari Namazlarinda daim eyle.
Rabbimiz sen bizim dualarimizi kabul buyur.
Rabbimiz, hesabin yapilacagi gün beni, Anne ve Babami ve bütün inananlari bagisla...