13 Ocak 2024, 17:01 | #1 |
antik yalnızlık...
susma ey üstünde yürüdüğüm kinli vücudunu kaldır yukarı dehşet saçan köklerinde su mu eksildi susma ey altına giremediğim... tut yakasından zincirini savursun artık gün bulsun yemleri uçuşların kürek atar gibi eşkıyaları tut sadrından yakalayıp ardını... çifter çifter soluyor kemikleri tıpkı kaçışlar gibi ölüme mızrak kala tut kaldır ayağa çırp tozunu silkele ağırlığından zırhını sayıklar milyonların geçmişini milyarların yaşını sövüşleri... ya da cengini gürültüsünü giderek daha da yalnızlaşsın anlamasınlar çürüsün çekme örtüsünü... can-i
________________
|
|
|
Şu Anda Bu Makale Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|