IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


 
 
Seçenekler Stil
Alt 08 Mart 2023, 00:00   #1
Standart Farkındamısın..

Şimdi yavaşça ve rahat bir şekilde kanepenize uzanıp gözlerinizi kapatın. Dikkatinizi sadece nefesinize odaklayın, burnunuzdan giren serin ve ağzınızdan çıkan ılık nefesinize…
Farkındalık anda deneyimlenen ve en doğal becerilerimizle hayatı farkedebildiğimiz maksimum algılama düzeninin adıdır. Gelin isterseniz farkındalığın nasıl işlediğine bir bebek üzerinden anlatmaya çalışalım.
Kendi bebekliğimizi hatırlamamız neredeyse imkansız birşey ancak bir çocuğumuz varsa hatırlayamadığımız kısım muhtemelen onun bebekliğinde deneyimlediğimizin kısmen aynısıdır. Bununla birlikte eğer çocuğunuz yoksa da mutlaka etrafınızda bir bebek görmüşsünüzdür.
Şayet gözlemlediyseniz bebekler yeni doğduklarında ellerini sımsıkı kapatırlar. Bir nevi ilk reflekslerden biri olan bu davranış içgüdüsel olarak bebeğin kendisini dış uyaranlara karşı koruma güdüsüdür. Aniden sıçrama ve irkilme de aynı davranışın farklı bir çeşididir. Biz insanlar için korku duygusu çoğu zaman sonradan öğrenilen bir duygudur. Anne karnındaki oluşumumuzla başlayıp ilk bebeklik dönemimizde de devam eden ilk korkularımız, ani sese ve bir yerden düşmeye verdiğimiz tepkilerle oluşur. Dolayısıyla korkular, anlamlandıramadığımız korkulara verdiğimiz isimle kaygılar, üst üste gelen ve daha da çok anlamsız korkunun birikmesiyle oluşturduğumuz anksiyeteler ve tüm bunların sonucunda çevremize ördüğümüz kalın ve bizleri diğerlerinden saklayan duvarlar hayatımızı çekilmez kılarak yaşamımızı kısıtlar. Ve hatta bebeklik döneminden sonra daha iyi hatırladığımız çocukluk dönemlerinde yaşadığımız travmatik olaylar silsilesi işleri daha da çıkılmaz bir hale koyar. Böylesi dönemleri yaşamak tüm insanlık için adeta bir kader birliğidir. Nedeni ise izole bir ortamdan çıkarak varolmayı seçmiş olan insan, çevresiyle uyumu gerçekleştirebilmek için olanca gücüyle çabalarken bir yandan da kendi potansiyelini gerçekleştirmek ister. İşte bu çakışmanın adına karmaşa, düzenlenmesi durumuna da farkındalık diyebiliriz.
Şimdi gelelim bir bebek gibi farkındalığın ne olduğunu anlatmaya.
Henüz daha emeklemeye başlamamış bir bebek adeta bir kartal gibi çevresini gözlemlemeye ve bulunduğu somut ortamı soyutlayarak zihinsel olarak içleştirmeye başlar. İlk defa gördüğü masa, sandalye, sehpa, duvardaki tablo vs. Duyduğu sesler kuş sesi, kedi sesi, kendi ebeveynlerinin sesleri vs. Bebeğin hayatında farkındalık boyutunu o kadar çok genişletir ki, herşey mükemmel, her şey bir sanat eseridir. Sonrasında emekleme dönemi başlar. Artık hem somut hem de soyut olarak gördüğü ve içselleştirdiği nesneleri elleriyle ve ağzıyla tanıyarak farkındalığın başka bir boyutuna geçme dönemi başlamıştır. Böylece masa, sandalye, yerdeki halı başka bir anlam ve işlerlik kazanmıştır. Mesela bebeğin eline aldığı portakal, yuvarlak, renkli, yumuşak, kokulu ve kabuğu acıdır. Sonrasında soyulduğunu görerek içinin var olduğunu, ekşi ve sulu bir meyvenin yenebileceğini öğrenir. Farkındalık seviyesi bir seviye daha atlamış ve yeniden daha üst bir merak dönemi başlamıştır. Bebek artık yürümeye başladığında ayaklarının altında ki dünyayı da farketmeye başlar. Halı yumuşaktır, bardak kırılgan, güneş parlak, sıcaklık, soğukluk.. kısaca herşey kendi anlamını şimdide yeniden tanımlamakta ve her defasında başka bir anlama bürünüp şaşırtmaktadır. Biraz daha büyüdüğünde çocuk hali panoramasını genişlettikçe farkındalık seviyeside her defasında artmakta ve değişmektedir. Zira çocuk yetişkinler gibi alışkanlıklarının kölesi değil efendisidir. Hoşlandığı şeyi yapmak yerine, yaptığı şeyden hoşlanır.
Gelin bizde tıpkı bir bebek gibi elimize bir portakal alalım, onun hafif pürüzlü kısmında elimizi gezdirelim, burnumuza götürüp koklayalım, dilimizle kabuğunun acı tadını almaya çalışalım, yavaşça soyup içindeki sulu ve ekşi olan kısmının tadını çıkararak yiyelim. Tüm bunları yaparken de sadece portakalın değil kendimizin de farkında olalım.
Buda’nın dediği gibi; Bulunduğun yerde olmazsan, hayatını kaçırırsın...
________________

"[ Yarına Bırakılmazımsın SeN... ]"

************************************************
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:18.