IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


 
 
Seçenekler Stil
Alt 21 Aralık 2020, 12:26   #1
Standart Beynin Yapisi, Islevleri Ve Bolumleri

Beyin, omurgalilarda ve omurgasizlarin cogunda sinir sisteminin islevini koordine eden bir organdir. Beyin tipik olarak basin icinde, dis iskeletle veya kafatasi gibi koruyan bir cesit ortu icinde bulunur. Insanlarda, beyin yaklasIk uc kilo agirligindadir ve tum vucut enerjisinin %20-25’ini tuketir. Beynin Yapisi, Islevleri ve BolumleriBeyin oncelikle sinir uyarilarini gonderen ve bilgi depolayan noronlardan ve noronlari besleyen, izole eden ve koruyan cesitli destek hucrelerinden olusur, boylece islerini guvenilir bir sekilde yapabilirler. Noronlar, onlari canli tutmak icin buyuk miktarda oksijen ve yakit gerektiren bir hucre tipidir. Beyin oksijen yoksunluguna karsi cok savunmasizdir. Bir insan icin, beyin hucreleri oksijen yoksunlugundan birkac dakika sonra patlamaya ve olmeye baslayabilir. Vucudun islevleri icin cok hayati olmasi sebebiyle beynin dokulari kan dolasimindan yalnizca belirli maddelerin gecebilecegi bir “kan-beyin bariyeri” ile ayrilir. Kan-beyin bariyeri bakterileri, bazi virusleri ve bazi kimyasallari filtrelerken, besinlerin ve oksijenin beyin dokularina ulasmasina izin verir.


Beynin Islevleri
Beyin, deneyimlerin her yonuyle ilgilenir. Insan deneyiminin biyolojiyle bulustugu buyuleyici bir alandir. Deneyimler ve duygular beyindeki fiziksel ve kimyasal sureclerle islenir, depolanir ve bazen yaratilir. Dusunceler ve duygular aksiyon potansiyelleri olarak olculebilir; anilarimiz ve kisiliklerimiz, sinir hucrelerini birbirine baglayan ve nasil etkilesimde bulunduklarini belirleyen dallar olan sinapslar gibi fiziksel forma sahiptir. Beyin renkleri, sesleri ve hisleri algilar, duygusal durumlari algilar ve yaratir. Motor beceriler ve dil merkezini icerir. Ayrica vucudun bilincsiz islevlerinin duzenlenmesini saglayan hormonlar salgilar. Beynin beyin sapi adi verilen bir bolumu, nefesi kontrol eden ve surduren sinir uyarilari (impulslari) bile gonderir. Beyin fonksiyonlarinin bazi genel kategorileri sunlardir:


-Duyusal bilgilerin alinmasi ve islenmesi
-Sinir impulslari ile hareketin yonlendirilmesi
-Beyin sapindan nefes almanin yonlendirilmesi
-Vucudun homeostazini korumaya yardimci olmasi
-Vucudun ureme dongusunu yonlendirmeye yardimci olmasi
-Anilarin olusturulmasi ve depolanmasi
-Becerin ve kavramsal bilgilerin depolanmasiBeynin Yapisi, Islevleri ve Bolumleri
-Duygusal durumlarin olusturulmasi, islenmesi ve duzenlenmesi


Beynin belirli bir kisminin, tum bu islevleri tek bir matriste birlestirerek bilinc yaratabilecegi dusunulmektedir. Bu nispeten yeni bir bulgudur ve daha fazla calisma gerektirmektedir.
Beynin islevleri cok oldugu icin, bunlari beyindeki bircok yapinin her birinin islevine bakarak daha ayrintili tartismak en kolayidir.



Beynin Yapisi
Beyin, cok sayida islevi olan karmasIk bir organdir. Islevlerin nasil gerceklestiginin anlasilabilmesi icin onlari yerine getiren makine olan beynin yapisini hakkinda bilgiler ortaya koyulmalidir.

Noronlar
Sinir sistemindeki noron denilen hucreler ya da islevsel birimlerin yapisini anlamak beynin islevinin anlasilmasina yardimci olur. Diger hucreler gibi, noronlar da bir cekirdege, sitoplazmaya ve bir hucre zarina sahiptir. Diger hucre tiplerinden farkli olarak noronlar ayrica “aksonlar” olarak adlandirilan uzun kollara sahiptir ve surekli olarak “dendritler ” olarak adlandirilan kucuk hucreler arasi baglantilar olusturur ve yok ederler.


Dendritler noronun alicilaridir. Hucre govdesinde islenmek uzere diger sinir hucrelerinden girdi alirlar. Bu girdi ya bir sinir impulsu seklinde yani dogrudan bir elektrokimyasal impuls ya da alici hucre uzerindeki reseptorlerle etkilesime giren kimyasal haberciler olan norotransmiterler seklinde alinabilir. Noronlar, bir aksiyon potansiyeline veya baska bir hucreden alinan norotransmitterlere yanit olarak bir aksiyon potansiyelini atesleyip ateslemeyecegine karar verebilir. Dendritik girdilerin hucre tarafindan islendigi araclar iyi anlasilmamistir. Bazi sinir hucreleri basit bir etkilesme bicimi kullaniyor gibi gorunmektedir yani uyarici ve engelleyici girdi miktari, tetiklememeye karar verirken hucre tarafindan eklenir. Diger hucreler, hangi dendritlerin uyarildigina bagli olarak farkli aksiyon potansiyelleri kaliplarini tetikleyebilir ve bu da ilave dahili islem olabilecegini dusundurur.


Noronun aksonu, hucrenin bunu yapmaya karar vermesi durumunda, noronun kendi aksiyon potansiyelini atesleyen kismidir. Aksonlar, tum beyin boyunca veya hatta bir kolun veya bacagin uzunlugunu kapsayacak kadar uzun olabilir. Sinir impulsu akson boyunca ilerledikce sinir sinyalini tasiyan iyonlarin sizmasini onleyen “miyelin kilif” adi verilen ozel bir lipit tabakasi ile izole edilirler. Bu demektir ki noronlar diger noronlardan girdi alabilir ve ne cesit bir eylemin gerceklestirilecegi konusunda kararlar alabilir. Bu karmasIk girdi, isleme ve atesleme agi, beynin basit renkleri ve cizgileri, diger harikalarin yani sira taninan yuzlerin goruntulerine donusturmesini saglayan seydir.
Beynin icinde, benzersiz gorevleri yerine getiren cok sayida farkli yapi vardir. Kisa tutulmasi acisindan burada her biri hakkinda detayli bilgi verilmeyecek, beynin ana bolgelerine ve bu bolgelerin gerceklestirdigi islevlere odaklanilacaktir.


Frontal Lob
Frontal lob serebral korteksin bir parcasidir. Bu serebral korteks veya serebrum insan beyninin en buyuk kismidir ve en son evrimlesmis oldugu dusunulmektedir. Diger hayvanlarin cogunda insanlardan cok daha kucuk bir beyin korteksi vardir. Insanlarda beyin loblari dusunce, dil, eylem ve durtu kontrolu gibi daha ileri gorevlerden sorumludur. Frontal lob, basin onunde, gozlerin ve alnin hemen arkasinda bulunan beyin bolgesidir. Beynin konusma ve matematik bolgelerinden baska planlama, problem cozebilme, duygulari duzenleme ve bilincli kararlar vermekten sorumlu olanlari icerir. Yaralanmalardan kaynaklanan frontal lob hasari olan insanlar, degisken duygular, ozdenetim eksIkligi ve sosyal olarak uygun davranis eksIkligi gibi ozellikler gosterebilir. Bunlardan baska sorunlari cozme, plan yapma ve bunlara bagli kalma konusunda zorlanabilirler. Bazi norologlar, dil, matematik, problem cozme, duygusal duzenleme ve bilincli karar verme ile olan baglantisi nedeniyle, insani benzersiz bir canli yapan beynin frontal lobu oldugunu iddia edecek kadar ileri gitmislerdir. Diger norologlar durumun bundan cok daha karmasIk oldugunu soylemektedir.


Beynin Yapisi, Islevleri ve BolumleriTemporal Lob
Temporal lob, beynin konusma sesi de dahil olmak uzere sesleri isledigi yerdir. Beynin her iki tarafinda, serebral korteksin altinda ve arkasinda bulunur. Temporal lobun yeri icin iyi bir referans noktasi, cenenin oynak yerinin kafatasinin beyin tabani ile bulustugu yerdir. Temporal lob, duyulan sesleri perde, ton ve anlam acisindan analiz etmek icin karisIk bir devre icerir. Hatta bir sesin duygusal icerigini belirlemek icin limbik sisteme ve sozel icerigini belirlemek icin dil merkezine isitsel verileri gonderir. Temporal lob, kulaklarin birinden digerine ulasma zamanina gore, kiyaslama yoluyla bir sesin geldigi yonu kabaca belirleyebilir. Bu lob ayrica isitsel hafizayi gecici olacak sekilde depolayabilir ve hipokampus ile baglantisi yoluyla uzun sureli hatiralarin olusumunda rol oynayabilir.

Parietal Lob
Parietal lob, beynin ust kisminda arkaya dogru bulunur. Kabaca basin ustunden kafatasinin arka kisminin yarisina kadar uzanir. Bu lob, vucuttan gelen duyusal girdiyi isler, hareketle ilgili devreleri icerir. Parietal lob ayrica, yuzleri ve nesneleri tanimaya yardimci olmak icin oksipital korteksten gelen gorsel girdiyi isleyebilen devre icerir.



Oksipital Lob
Oksipital lob, serebral kortekste en kucuk olanidir. Kafanin en arkasinda, kafatasinin tabanina yakin bir yerde bulunur. Gorsel bilgiler oksipital lobda islenir. Gozlerden gelen optik sinirler, bir islem merkezi araciligiyla beynin derinliklerine gecer ve sonunda bilgilerini, gorsel bilgileri renklere, sekillere ve nesnelere donusturen oksipital loba iletir. Insanda ayni yone bakan iki goz (binokuler gorme adi verilen bir ozellik) oldugu icin oksipital lob, iki gozden beyine gelen biraz farkli olan goruntu verilerini karsilastirarak dunyanin uc boyutlu bir goruntusunu olusturabilir. Oksipital lob, bircok isleme adiminda gorsel bilgi gonderir ve sonucta cevredeki nesneleri, insanlari ve yerleri tanimaya izin vermek icin bellek devreleriyle baglanti kurar.


Beyincik
Buraya kadar aciklanan bilgilerde beynin en son evrimlesmis kismi olan serebrumdan bahsedilmistir. Bu asamadan sonra daha eski yapilara deginilecektir. Serebellum (beyincik) beynin tabaninda, parietal ve oksipital loblarin hemen altinda bulunan bir yapidir. Herhangi bir organizmanin sahip olmasi gereken cok onemli islevler hareket, durus ve dengenin duzenlenmesinden sorumludur. Beyincik hasari olan kisiler yurumekte, karmasIk hareketler yapmakta ve hatta ayakta kalmakta zorluk cekebilirler. Beynin bu kucuk bolumu sIk sIk hafife alinir ancak iki ayak uzerinde yurumek kolay bir is degildir.


Limbik Sistem
Limbik sistem bazen “duygusal beyin ” olarak adlandirilir. Beynin merkezinde, etrafina sarilmis serebral korteks ve arkasinda sIkismis serebellum bulunur. Evrimsel olarak eski bir yapidir, ayni zamanda son derece hayatidir. Limbik sistem sunlari icerir:

Hipokampus
Beynin merkezinde yer alan bu yapi, diger beyin bolgelerinin cogunu uyarabilen baglantilara sahiptir ve gecmisteki olaylari, sesleri, duygulari ve diger olaylari hatirlamaya izin verir. Hipokampusun anilari nasil yarattigi ya da gercekten anilarin depolandigi yer olup olmadigi tam olarak bilinmemektedir. Bazi calismalar, hipokampal hasari olan kisilerde yeni anilarin olusamayacagini ancak yine de hasardan onceki anilara erisebileceklerini gostermistir. Amigdala’nin hipokampusun anilari saklama seklini etkileyebilecegi ve korku, travma veya diger guclu duygulari iceren anilarin daha guclu ve daha canli kodlanmasina neden olabilecegi dusunulmektedir.


Amigdala
Duygusal durumlarin izlenmesine ve olusturulmasina yardimci olur. Amigdala aktivitesi, kalp atis hizi, durus ve adrenalin gibi vucuttaki ipuclarindan etkilenir. Ancak amigdala, tehlikeli veya aci veren bir ani ile iliskili tehdit edici bir goruntu, ses veya diger uyaran algilandiginda korku tepkilerini tetikleyerek bedeni de etkiler. Amigdala ayrica hipokampusa sinyaller gondererek akut korku veya aci kosullarinda yapilmissa anilarin daha canli bir sekilde kodlanmasina neden olabilir. Bunun, gelecekte korku ve acidan daha etkili bir sekilde kacinilmasina izin veren bir hayatta kalma adaptasyonu oldugu dusunulmektedir. Amigdala’nin cogu kez korku ve aci ile iliskili oldugu soylenir cunku bunlar tanimlanmasi en kolay duygusal durumlardan bazilaridir ve genellikle insanlarin travmadan iyilesmesine yardimci olmak isteyen psIkiyatrist ve norologlar tarafindan incelenir. Amigdalanin henuz tam olarak anlasilamayan olumlu duygularda da rol oynamasi mumkundur.


Talamus
Koku disindaki tum duyusal bilgiler, serebral korteks (beyin kabugu) isleme merkezlerine gitmeden once talamustan gecer. Talamusun beynin hangi duyusal uyaranlara dikkat etmesi gerektigi konusunda karar vermesine yardimci oldugu dusunulmektedir. Bu, cevrenin o anda kisiyi etkilemeyen kisimlarinin gormezden gelinmesini, cevredeki ilgili seylere oncelik verilmesini saglayarak hayatta kalinmasina yardimci olabilir.

Hipotalamus

Hipotalamus, talamusun altinda yer alan kucuk bir yapidir. Vucudun istemsiz islevlerinin cogunu duzenleyen beyinden vucuda kimyasal mesajlarin salinmasinda hayati bir rol oynar. Talamus tarafindan yayinlanan kimyasal mesajlar kisiyi ac, susuz ve uykulu yapan; bobreklere suyu ne zaman korumasi gerektigini soyleyen duygusal durumlari etkileyebilecek mesajlardir. Hipotalamus ile ilgili bozukluklar, organin kendisi saglikli ve hasarsiz olsa bile, organlarin gerektigi gibi calismadigi cok cesitli hastaliklara neden olabilir. Duzgun calismasi icin hipotalamustan gonderilen sinyallere ihtiyac duyan organlar arasinda adrenal bezler, tiroid bezleri, bobrekler ve ureme organlari bulunur.


Beyin SapiBeynin Yapisi, Islevleri ve Bolumleri
Beyin sapi, en temel yasam islevlerinden sorumludur. Diyaframin genislemesine ve daralmasina saglar, boylece nefes alinabilir; kalp atisi ve kan basinci duzenlenir. Beyin sapinin parcalari sunlari icerir:
*Orta beyin: Bu ilginc yapi, bircok amaca yardimci olur. Gorme, isitme, goz hareketi ve vucut hareketinde rol oynar. En onemli islevleri sunlardir:


-Orta beyin ya da mezensefalon, motor sistem tarafindan harekete izin vermek icin kullanilan tum dopamini ureten substantia nigra’yi icerir. Parkinson hastaligi genel olarak substantia nigranin bozulmasindan ve bunun sonucunda motor kortekste dopamin eksIkliginden kaynaklanir.
-Orta beyin ayni zamanda olaganustu bir yetenegi olan superior kollikulus icerir. Oksipital lobdaki hasar nedeniyle goremeyen kisilerin bazilari, superior kollikulusu kullanarak temel gorsel islevleri yerine getirebilir. Superior kollikulus bilincli olarak gorsel verileri kaydetmese de vucut onu uygun sekilde hareket etmek icin kullanabiliyor gibi gorunmektedir.
*Pons: Isitsel isleme, motor kontrol ve duyusal analizde yer alir. Belki de en benzersiz islevi uykudaki roludur. Uykuda iken pons beynin geriye kalanina ruyalardan baska ogrenme ve hafizanin konsolidasyonunu mumkun hale getiren REM uykusu sureclerini aktive eden sinyaller gonderir.


*Medulla oblongata:
Omurilik sogani da denilen Medulla oblongata solunumu korumaktan ve kalbin atis hizini duzenlemekten sorumludur. Ayrica kan dolasimindaki zehirleri tespit edebilen ve cevap olarak kusmayi tetikleyebilen hucreler icerir. Beyindeki hasari nedeniyle olum meydana geldiginde, bunun nedeni genellikle beynin, diger beyin yapilarinin altinda yatan beyin sapini ezme noktasina kadar sismesidir. Medulla aktivitesindeki aksakliklar solunumun durmasina ve sonucta olume neden olabilir. Bu nedenle doktorlar, ciddi kafa travmasi olan hastalarin uyurken birkac saatte bir uyandirilmasini onermektedir. Beyin sismesi ve ic kanama durumlarinda, genellikle solunum durmadan once bilinc kaybi meydana gelir. Beyin hasari olan bir kisinin bilincsiz oldugunu ve uyandirilamayacagini kesfetmek bazen doktorlarin medulla kompresyonundan olumu onlemek icin harekete gecmesine izin verebilir.


Claustrum
Claustrum, beynin yakin zamanda kesfedilen ve su anda hakkinda cok az sey bilinen bir parcasidir. Claustrum’un varligi cok kucuk oldugundan uzun yillar boyunca kacirilmistir. Ilgi cekicidir cunku bazi bilim insanlari, yukaridaki tum islevlerden gelen girdilerin bilinc deneyimiyle birlestirildigi beynin bir parcasi olabilecegine inanmaktadir. Yillardir, bilincin nasil olustugu ile ilgili sorularin henuz net bir cevabi bulunmamaktadir. Bilim insanlari claustrum’un tam olarak nasil bilinc uretebilecegini henuz bilmemektedir ancak claustrum’un kesfiyle bulmacanin en az bir kucuk parcasi cozulmustur. Daha once, beynin hasar gordugunde bilince mudahale eden tek bir alaninin olmamasi doktorlar icin bir muamma olmustur. Beynin farkli alanlarinin hasar gormesi bircok farkli belirtiye neden olabilir ancak insanlar beynin cogu veya tamami calismayi durdurmadikca uyanik ve farkinda gorunmeye devam edeceklerdir.


Claustrum, beynin her yarikuresini kaplayan ince doku tabakasidir, beynin neredeyse her bolumune girdi alir ve ciktilar gonderir. Epilepsili bir hastayi tedavi etmeye calisirken, klaustrumunun aktivitesini kesintiye ugratmanin bilincin durmasina neden oldugu oldukca kazara kesfedilmistir. Hasta, Claustrum’unun bozuldugu donemlerde hicbir sey tepki vermemis, deneyimlememis veya hatirlamamistir. Tum bu kesifler sadece birkac yildir yapilmistir, bu sebeple daha cok arastirilmalidir.

Iki Yarim KureBeynin Yapisi, Islevleri ve Bolumleri

Beyinle ilgili en dikkat cekici ve az deger verilen seylerden biri, beynin iki yarim kureye sahip olmasidir. Serebral korteks veya diger adiyla beyin kabugu iki yariya ayrilmistir. Beyin kabugunun iki yarisi birbirleriyle yalnizca korpus kallozum (iki taraf arasinda ileri geri bilgi gonderen bir lif seridi) araciligiyla dogrudan iletisim kurabilir. Duygu ve hayatta kalma gibi cok temel bilgileri, her iki yarim kureden girdi alan limbik sistem ve beyin sapi araciligiyla dolayli olarak iletebilirler. Yillarca bunun biyolojik bir tuhaflik oldugu dusunulmus olsa da yakin zamanlarda bilim insanlari bunun cok onemli oldugunu dusunmeye baslamistir.


Beyin yarikureleri genellikle biraz farkli hatlara sahiptir ve bu da her birine biraz farkli yetenekler verir. Insanlarin cogunda ornegin, konusma merkezi yalnizca sol hemisferde (yarimkurede) bulunur; sag beynin dil yetenegi az olabilir veya hic olmayabilir ancak duyusal uyaranlarin duygusal icerigine karsi daha duyarlidir. Bu, matematik ve bilimin sol, sanat ve muzigin sag yarim kurelerle ilgili oldugunu soyleyen populer kultur efsanesi kadar basit degildir. Ancak, beynin farkli yarikurelerinin bazi farkli yeteneklere sahiptir, problemleri cozerken farkli cozumlere ulasir.
Siddetli nobetleri kontrol altina almak icin korpus kallozumu kesilen bir hastayla bilim insanlari gorusmustur. Hem sol hem de sag beyin yarikurelerinde, her iki tarafin birbirinden ayri sozlu olarak gorusulmesine izin verebilen bir dil islevine sahip oldugu bulunmustur. Bu, yalnizca bir yarimkurenin sorulari “gormesine” veya “duymasina” izin verilerek yapilmistir cunku her goz ve her kulak duyusal girdilerini beynin yalnizca bir yarim kuresine gondermektedir. Sonuclar sasirticidir. Bu hastanin sag beyin yarikuresi hirslari, politik duygulari ve dini inanclari soruldugunda sol beyinden farkli cevaplar vermistir. Daha sonraki deneyler beyin hemisferleri arasinda benzer gorus farkliliklari sergilenebilecegini gostermistir. Beynin ve yarikurelerin etkileri hala arastirilmaktadir.
________________

Bizde Mutsuz Olalim ~
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:36.