yönetimdir. hatta proje yönetimidir.
çalışacak insan bulunur ama çalışmaya değecek vizyoner proje tasarlamak, geleceği planlamak, projeyi yürütme esnasında çıkan zorluklar sonrası projeyi yeni normlara adapte edebilmek.. diye uzar gider...

mesela şehircilik der geçersiniz, o şehircilik eğitim dahil bir çok sorunu çözebiliyor. var sayalım münih gibi almanyanın ekonomisini koşturan endüstriyel bir şehirde yaşadığınızı düşünün. şehrin göbeğinde yaşıyorsunuz, evden dışarı adımınız attığınızda orman, nehir, kuşlar. etrafınızda çok çok az insan çünkü şehir her ihtiyaca uygun planlanmış. belli bloklara kindergarten, hastane, okul, belediye, etc.. insanlar şehrin belli bir bölümüne yığılmaz, araba ve insan trafiği pek olmaz. (tek istisna yabancılar ofisi ve önü) bahsettiğim gibi, iş çıkışı ya da evdeyken efkarlandığında, vatandaş ormana adım atar, kendini dinler, toprağa akıtır derdini kederini, başka betonlara ya da başka insanlara değil...

ekonomi mesela, atalarımızın söylediği ayağını yorgana göre uzatmak aslında iyi bir proje yönetimi yapmaktır. finansınızı ihtiyaçlarınıza göre uzun vadede planlarsınız ki, bir süre sonra projeniz yani hayatınız zora girip tıkanmasın. almanya ekonomisini bu atasözündeki düstura göre yönetir, gereksiz harcamalara kesinlikle yer vermez, her sene bütçe fazlası vermesine rağmen, bazı ihtiyaçları öteler, geleceği görmek ister.

tarım ve hayvancılık mesela, kim neyi nereye ekecek, ne kadar teşvik alacak, hepsi öncesinden iklim, arazi şartlarına göre planlanmıştır. çok iyi bir proje yönetim örneğidir ki, hasat çıktıktan sonra satılacak ve ülke içinde dağıtılacak yerler önceden planlanmalı ve anlaşması yapılmalıdır. öyle olmaılıdır ki çiftçiden fabrikaya kadar herkesin kafası rahat olsun. bir önceki konu olan ekonomideki bütçe açıkları vardı ya, hah işte o bütçe bu sene yaşanan sel felaketi gibi öngörülemeyen olaylar sonrasında mağdurlar için kullanılır.

bu örnekler uzayıp gider.. almanyanın yaptığı hiç yanlış yok mudur? elbette vardır, mesela ıt konusunda yapılacak yatırımlar konusunda geç kalınmıştır ki bunun sebebi ekonominin can damarı ve inanılmaz başarılı olduğu otomotiv sektörünün gözünü kör etmesidir. almanya yeni yeni bu hatayı kavradı.

mesela almanya hem hükümet, hem millet olarak sosyolojik konularda gerçekten çok başarısız bir ülkedir. tipik bir stereotype olan almanlar makina gibidir sözü kısmen ne yazık ki doğru. azımsanmayacak çoğunlukta alman, bir makine ile daha iyi iletişim kurabilir. ırkçılık hala aşılamamış bir konudur, saçma tedbirler haricinde hükümet bunu çözmek için çalışmaz. günlük hayat akışındaki zorluklar, kurallar hakemliğinde aşılır, insani iletişim yolu çoğu zaman tıkalıdır.
Boş bir sebepten komşunuzun sizi mahkemeye vermesi ve sizin postanıza gelen mektup ile haberiniz olması bunun en basit örneklerindendir.

neyse daha fazla olumsuzluklara odaklanmayacağım zira başlık