![]() |
| | #1 |
| Böyle söylerdim sana sevgilim bilir misin? Gelinciğim, papatyam, yabangülüm, nergisim! Beğendiğim bir tablo idi evimde ismin Bir demettin elimde, sana geldim bu mevsim Biz elele, cancana aşıkları kırların; Eğlencemiz , neşemiz , coşkun şarkılarımız... Sırrına ulaşırdık serazat yaşamanın Sen çiçekten mihracem, gölgelikte tahtımız Yeşiller, mavilikler etrafımızda renk renk... Günahsız bir ruh gibi süzülürdük denize. Kuşlarda, bulutlarda, sularda başka ahenk; Kırlarda aşık olduk belki birbirimize Dağılır, serpilirdin, kah gelirdik dizdize; Ortalık kararmadan seni toplardım bir bir; Gözüm, gönlüm sen dolu dönerdik evimize Her günün hatırası kalp vazoma yerleşir. Birden değişti iklim, birden bozuldu rüyam. Bilmiyorum şimdi ben yerde mi, gökte miyim? O tabloyu odamda asılı bırakamam Bir isim, bir şarkıdır dilimde kırçiçeğim Kaçayım ikliminden semt semt hatıraların; Bir diyara gideyim, kırdan geçmesin yolum. Kaçak, vefasız ,hain deyin, arkamdan varın; Gelinciğin halini görmek istemiyorum. Muzaffer Koloğlu | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |