![]() |
| | #1 |
| Evren sessizdi. Ne gökyüzü vardı, ne yeryüzü. Sadece karanlık. Ve tam ortasında Tuna’nın kalp atışı doğdu. Yıldızlar uyandı, her biri Işığın Kızı’ndan bir parça aldı. Tuna, ışığın etrafında dönmeye mahkûm oldu. Çağlar geçti. Dağlar büyüdü, denizler kabardı, ama Tuna’nın içi hâlâ boştu. Her doğumda aradı onu, her ölümde kaybetti. Firavun’un sarayında, rüzgârın kokusunda… O hep biraz daha uzaklaştı. Bir gece, gökyüzü mora döndü. Rüzgâr sustu. Işığın Kızı karşısındaydı. Aynı gözler, başka bir beden. Zaman durdu. Bir bakış, bin yılın sessizliğini kırdı. Aşk bir kere yaşanmaz, sonsuz kere yarım kalır. Sonra gitti. Dünya soğudu, yıldızlar birer birer söndü. Tanrı gözlerini kapattı. Tuna kaldı. Hatırlamakla unutmak, yaşamakla yanmak arasında… Ve evrenin kenarına kazıdı: “Biz, birbirine dokunamayan iki yıldızdık; aynı gökyüzünde yanıp sönen, ama asla birleşemeyen.” Şimdi her kalp atışında Işığın Kızı’nın yankısı dolaşıyor. Tuna kim olduğunu bilmiyor, ama biliyor: Ne kadar uzak olsalar da, her aşk sonunda Işığın Kızı’na çıkar. Başlangıcın ışığıydı, sonun sessizliği… Ve Tuna, o ışık ile gölgeler arasında, hala onu söylüyor göklere. 👍 3
________________ I am not a King I am not a god I am Tuna | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |