![]() |
| | #1 |
| Hayatın her anında, çevremizdeki dünya hakkında anlam arayışındayız. Gördüğümüz, duyduğumuz, hissettiğimiz her şeyin bir mantığa, bir düzene oturmasını bekleriz. Ancak, bazı şeyler ilk bakışta anlamsız görünür. Bu anlamsızlık, bizi şaşırtabilir, hatta bazen rahatsız edebilir. Yine de tuhaf bir şekilde, bu anlam eksikliği çekiciliği beraberinde getirebilir. İlgi çekici olan, insanların bilinmeyene karşı duyduğu merak duygusudur. Bir şeyin anlamını hemen çözememek, beynimizi bu gizemi çözmeye yönlendirir. Bu süreç, bilinmeyeni keşfetme, anlamlandırma ihtiyacımızın bir yansımasıdır. Anlamsız görünen nesneler, olaylar veya fikirler, bu yüzden, bir nevi gizli bir hazine gibidir. Zihnimiz onları çözmek için uğraştıkça, merakımız daha da artar. Anlamsız gelen şeyler, insanın merakını kamçılar, onu keşfetmeye, düşünmeye ve bazen sadece "olduğu gibi" kabul etmeye iter. Belki de anlamsızlık, düşündüğümüz kadar boş bir kavram değildir. Anlam, her zaman dış dünyada değil, bizim ona bakışımızda gizlidir. Anlamsız gibi görünen her şey, doğru gözlerle bakıldığında, derin bir çekicilik kazanabilir. 👍 2 | |
| |
| | #2 |
| Anlamsızlığın temelinde insanın sorgulama dürtüsünü harekete geçiren bir güç vardır ve o güç sayesinde gördüğümüz hissettiğimiz veya varsaydığımız ne varsa hepsini bir anlamlandırma, mantığa oturma çabasındayızdır belki de.. Emeğine sağlık 👍 2
________________ ![]() | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |