| Narco | 05 Eylül 2025 08:13 | Son yıllarda hayat müşterektir bahanesiyle erkeğe yemek yaptırma, temizlik yaptırma, zamanla bunları tamamen erkeğe yıkma gibi niyetler gelişmeye başladı. Erkeğin fıtratı dışarıya uygundur, kadının fıtratı içeriye. Bunun tersini isteyenlerin normal olduğunu düşünmüyorum. Erkek istediği sürece zaten kendi yemeğini de yapar, temizlik de yapar. İçeriyi de halleder, dışarıyı da. Neden evlensin ki o zaman? Kadın ne işe yarayacak peki o evde? Hayatın müşterek olması, insanların iş bölümü yapması demektir. Ben akşama kadar çalışıp, eve gelince yemek ve temizlikle uğraşacaksam niye evleniyorum? Hanımefendi ne yapacak pardon? Müge Anlı mı izleyecek? Eğer o da çalışıyorsa eyvallah, ev işleri de bölünür. Ama çalışmıyorsa bi zahmet evin adamından öyle beklentilere girmesin.
İki örnek var. Biri kuzenim. Çok kibar, çok beyefendi, inanılmaz nezih bir adam. Eşi de masal gibi dünya güzeli bir kadın. Bu bizim salak, evlendiğinden beri eşine ve evine saçını süpürge yaptı. Gündüz işte, akşam yemekte, ev işinde. Yıllarca evine böyle baktı. Eşi ise çalışan biriydi ve eve gelip sadece keyif çatardı. Nihayetinde kadının aldatma hikayeleri çıktı ve boşandılar.
Öteki örnek... Kendisi hem iş ortağım, hem gönül ortağım, hem de aslolarak üzerimde çok emeği olan kıymetli bir ağabeyim. Değil eşi, bir Allah'ın kulu ona zorla bir şey yaptıramaz. Geçenlerde duydum, abi hadi bi yerlere gidelim de çay içelim dedim. Demez olaydım. Yengen bana görev verdi, yemek yapacağım ona dedi. Yengem yıllarca hepimizin kahrını çekmiş, asla eşine böyle bir şey demeyecek bir insan. Fakat kızıyla beraber hasta ziyaretine gidiyor. Abimiz de kendi isteğiyle onlara yemek hazırlıyor.
Hak eden bir eş olduktan sonra erkek adam eşi ve çocukları için her şeyi yapar. Ama bir kadın, eşiyle makamı için, parası için, rahat yaşam için evleniyorsa, içinde kibir varsa, içinde kötülük varsa veya kadın sonradan eşini kullanma derdine düşmüşse, sonradan gerçek yüzü ortaya çıkmışsa, erkek adam bunu anlamışsa, ona değil yemek almayı yemek ısmarlamayı, bimden ekmek bile almaz.
Daha geçen gün 30 yıllık evli, iki çocuklu Özcan abimiz aradı. Yengen çocukları ve eşyaları alıp evde kaçtı diyor. Nasıl yani Özcan abi o ne demek ya? Kaçtı işte oğlum ne bileyim diyor. Eşyalar ne alaka? Bilmiyorum diyor. Boşanma davası açmış. Mahkemeye Özcan abi için eve geç geldiğini, alkollü geldiğini, kendisini sürekli aldattığını, küçük çocukları da taciz ettiğini söylüyor. Şok oldum. Bahsettiği adam, 30 senedir zengin bir muhitte dürüm satan, meslek gereği çevresi çok geniş, her gün mankenlerle oturup kalkabilecekken kimseyle işi olmayan, kendinden büyük küçük herkese abla diyen, herkesin tanıdığı, herkesin kefil olabileceği, kimseye bir kez olsun hatası olmamış, tertemiz bir adam. Gece geç geliyor dediği şey de dürüm tezgahını geç kapatmak zorunda kalması. Her gün alkoliklerle uğraşır, onlara dürüm satar, maç günleri biraz daha fazla kazanır mıyız diye dertlenir falan. Alkol dediği de birkaç biradan fazlası yoktur. Yıllarca tanırım, bana veya müşteriye karşı en ufak bir saygısızlığını, sarhoşluğunu, dil sürçmesini bilmem. Hadi bu adama iftira atıyorsun, ulan evden eşyaları niye götürüyorsun? Tasarlanmış bir kaçış hikayesi. Allah'tan direk polise gitmiş Özcan abi. Böylesine zerre nafaka verilmez. Adam gibi boşanmayı da beceremiyorsun, bari iftira atma yani.
Beyler, kibirli, gösteriş düşkünü, sosyal medyadaki kötü rol modellere aldanmış, nankör insanlardan uzak durun. Seçici olun, doğru kararlar vermeye çalışın, ailenizden destek alın. Özcan abinin eşi birileri tarafından dolduruşa da getirilmiş. Yarım akıllı bir akıl hocasının olduğu belirtileri de var. O sebeple evleneceğiniz kadının ailesinin aklî ve kalbî durumlarını da süzgeçten geçirin. Aşkınızdan geberiyor olsanız dahi şüpheli durumlardan uzaklaşın. Hayatınızı değmeyen insanlara heba etmeyin. |