"Yıl 20 Haziran 2022,bu tarihin benim için kanlı geçeceğini bilmeden üniversite mezuniyetine hazırlanıyordum. Herşeyimi hazırlamıştım,elbise ve giyeceğim herşeyi annem ve babamla almaya gitmiştik. Kırmızı sol bacak tarafından yırtmaçlı bir elbise çarpmıştı dükkana ilk girdiğimde, bu sıralar Antalya Ege Üniversitesi grafikerlik bölümünün son senesini bitiren ben Jayus. Elbiseyi ve herşeyi giydikten sonra annem ve babam beni mezuniyetin olacağı "Syndacate" adlı otele bırakmışlardı,bıraktıktan sonra otele giriş yaptığım anda herkesin yüzünde bir sevinç gördüm. Saatler ilerlemeye başlamıştı, ancak bir telefon gelene kadar keyfim baya yerinde gidiyordu. Telefona bakındım, yabancı bir Antalya hatlı numara olduğu görerek hafifçe telefonu cevapla tuşuna basarak dışarıya doğru çıktım:
"Yabancı Kişi": Merhabalar Jayus hanımla görüşüyorum değil mi?
"Jayus" : Doğrudur benim, kimdiniz acaba?
"Yabancı Kişi" : Ben Arzu, Fatih Ulumay Devlet ve Araştırma hastanesinde arıyorum sizi. Anneniz ve babanız hastanemizde bulunmakta, hastaneye gelebilir misiniz?
Bu haberi aldığımda gözlerimden yaşlar çoktan akmaya başlamıştı, dizlerimin üstüne çökerek zar zor telefona cevap vermiştim.
"Jayus" :Hemen geliyorum.
Telefon kapanmıştı, hızlı hamlelerle kalkıp içeriye girip çantamı alıp çıkmıştım. Hızlıca bir taksiye atlayıp hastane varmıştım, hastaneye vardığım anda ölüm haberlerini almıştım. Ölüm haberlerinin sonucunda hastanedeki oturma yerinde 20 dakika kadar duvara bakınarak oturmuştum. Annemi ve Babamı defin işlemleri tamamladım, kendi ellerimle tek başıma toprağa verirken 1 Yıl hızlıca akıp gidecekti. Tam 1 yıl iş aradım Antalya çapında, sonra bu olayın taa şehirden ayrılacağım kadar gelmesi üzerine bir ilan gördüm; "Seagate" yazılım adlı şirketine grafikler asistanı aranıyor.Başvuru yaptığım anda kabul edildim ve ilan kapandığı anda bir canlı bağlantı sonucu işe kabul edilmiştim Duhan ve LeoPardeSs tarafından, sanki bir işareti bu bana. Şirket İstanbul Balat merkezli olup yakınlarında ev bakmaya başladım, bir yandan da yeni iş için için valiz hazırlıyordum.
Old adında bir adam ev ilanı verdiğini gördüm eski çocukluk arkadaşım da oradaydı Haskana onu göreceğim için biraz sevinç kaplamıştı içimi, Balat Cumhuriyet Mahallesi, iki katlı bir evin üst katı kiralık konumdayken telefonu açtım, ilandaki numarayı arayarak beklemeye başladım yaklaşık 30 saniye sonra telefon açıldı;
"Old": Efendim
"Jayus" :Merhabalar ev ilanı için aramıştım, iki katlı bir evin üst katı kiralıkmış, onun için aramıştım da. Antalyadan İstanbul
"Old" :İstanbul'a geldiğiniz anda dükkanıma gelin, görüşelim ve halledelim.
"Jayus" :İyi Günler dilerim.
"Old" :İyi günler hanımefendi.
Telefonu kapatıp yola doğru çıkarak Antalya havalimanında ulaştığımda sabah 8 sularındaydı, Uçağım 9'daydı,uçak kalkmadan önce "WhatsApp" üzerinden Haskana'ya mesaj atmıştım: "İki saat içerisinde İstanbul Sabiha Gökçen'de olacam."
Eski arkadaşımdan hemen cevap geldi: "Almaya gelirim merak etme kardeşim, yalnız değilsin. Üzgünüm bu arada ailenin cenazesine gelemedim" Diye bir mesajla karşılık bulmuştum. Telefonun ekranından okuyarak bakındım, telefonu kapattım. İki saatim uyuyarak geçmişti, vücudumu hostes tarafından dürtülerek uyandım. Çıkışa doğru vardığımda antika 1983 model "Chervolet Camaro SS" marka araba direk dikkatimi çekti, bu Haskana'nın babasına ait arabasıydı. Haskana 27 yaşlarında Balat'ta babasının Antikacı dükkanı olan eski bir arkadaşımdı, yanına doğru ilerledim. Hafifçe ona bakındım, hala aynı halde havalı bir giyim ve iç yapıdaydı onu böyle tanımıştım yanına yaklaştım:
"Jayus" : Merhaba Haskana, uzun zaman oldu.
"Haskana" : Evet kardeşim uzun zaman oldu, İstanbul'a hoşgeldin diyerek hafifçe birbirimize sarıldık. Arabanın kapısını açtı,hafifçe elbisemi düzelterek bindim, yolda Hafif hoşbeş ve müzik eşliğinde ilerlerken beni mahalle girişine bırakarak bana bakındı ve şunları ekledi:
"Haskana" : Ufak bir antika müzayedesi için karşıya geçmem lazım, burası mahallemizin girişidir. Birşey Olursa çekinmeden ara.
Hafifçe başımı salladım, yürüyerek mahalleye doğru bakınarak gezmeye başladım. Old'un dükkanına baya mesafe varken dükkanlar ve tarihi yapı dikkatimi çekmişti. Yavaşça etrafıma yürümeye başladım, mahallenin girişinde otantik bir cafe vardı. Oraya doğru giriş yaptım,dükkanın ismi "Hayat Cafe" diye bir yerdi. Dükkana kapısını açtığım anda ufak bir zil çaldı, karşımda iki kişi görmüştüm sonradan tanıyacağım sahipleri olan Laedri adinda bir beyefendi ve İzz adında bir hanımefendiydi. iz yaklaşık 1.70 boylarında tatlı ve sevecenken, Laedri biraz daha katı ve dobra birine benziyordu.İçeri girdim ve konuşmaya başladık:
"Jayus" : Merhabalar bir adres soracaktım, mahalleye yeni taşındım.
"İzz": Öyle mi?, Hoşgeldin canım. Ben İzz, arkamdaki ise Laedri biz bu Cafe in sahipleriyiz ne zaman istersen kapımız açık, nereye soracaktın?
"Jayus" : İkinizle de tanıştığıma çok memnun oldum, Balat Mimarlık varmış Burda, orayı arıyordum.
"Laedri" : Burdan yukarı doğru 300 metre çık mobilyacı ve market arasındaki dükkan.
"Jayus" : İkinize de çok teşekkür ediyorum, kolay gelsin.
Dükkandan çıkış yaptım,hafifçe sokağa girerken Balat Muhtarlık yazan yere baktığımda önünde oturan mahalle muhtarı Inflames'ti. Inflames elinde "Suç ve Ceza" kitabı olduğunu görerek yanından geçtim, hafifçe yanından geçtim. Inflames'ti şöyle biri olarak tanıyacaksın her mahallede olan zengin görünen ancak fakir olarak kalmış biriydi. Neyse yoluma devam ederek tuhafiye dükkanını fark ettim, önünde oturan bir kişi vardı, hafifçe gözlemlerken içeriden biri daha çıktı. İçeriden çıkan kişi Alt komşum olacak İzgiydi, Oturan ise Pure adlı arkadaşım olacak kişilerdi. İzgi'nin elinde tepsi bulunmaktaydı,soğuk kola ve birkaç kurabiye vardı tepsi içinde. İzgi'nin acele etmesi ve Pure'nin İzgi'ye hafifçe bağırması sonucu ayağının kaldırıma takılması sonucu bütün tepsi Pure'nin kafasının Aşağı boca olmuştur. Gülmemek için kendimi zor tutarak yanlarından geçtim,İzgi sakar birisiydi zamanla bunu görecektim, Pure ise biraz daha zamana kalacaktı ancak onu da arkadaş olarak kazanacaktım. Bu olaydan sonra bakkal ve mobilyacıyı sonunda görmüştüm, "Derin Bakkal", "Balat Mimarlık", "Doğa Mobilya" adlı üç dükkan vardı karşımda. Bakkalın önüne doğru gitmem sonucu önünde oturan iki kişi vardı, bakkalın sahibi Al-yazmali ve Mobilya dükkanının sahibi Ecreydi. Dükkanın önünde baktığımda yaklaşık 40-45 Cm kadar bir dağ oluşturmaya başlamış kaldırımda çekirdek kabukları vardı, hafifçe önlerinden geçerken Al-yazmali ve Ecre'nin dedikodu yaptığını duydum. Ancak Al-yazmali tam çekirdek kabuğunu ağzından tükürdüğü anda benim ayakkabıma gelmesi sonucu sinirlenmiştim, ancak belli etmedim. Alyazmali 30'lu yaşlarda, Ecre ise Al-yazmali'yı ablası olarak görüyördü ve bu iki kişi mahallenin dedikodu kazanını kaynatan iki kişiydi. Ecre üniversitede aşçılık bölümü okuyan biriydi, abisi Sean ise uykucunun önde gideni dükkan soyulsa haberi olmayacak kadar uykuyu seven birisi olarak tanıyacaktım. Neyse bu olaydan sonra hafifçe sinirle bakındım,önlerinden geçerek dükkana giriş yaptım. Dükkanda beni iki ortaktan biri olan Chloe karşılaşmıştık, Old ise arka tarafta çizim yapmakla meşguldü:
"Jayus" : Merhabalar Old Beyle görüşecektim, ev için görüşme sağlamıştık da.
Old sesimi duyar duymaz yanıma doğru geldi, karşıma durarak:
"Old" : Jayus hanım demi?, Haskana geleceğimizden bahsetmişti. Oturun lütfen.
Hafifçe oturdum, evi Chloe göstermeye başladı ve beğenmiştim de.
"Chloe" : Jayus hanım ev güzel fakat Aşağı komşunuz biraz dikkat etmeniz lazım.
"Jayus": Neden böyle Birşey dediniz ki?
"Old" : Ortağım haklı, Alt komşunuz baya sakar bir tip dikkatli olun.
"Jayus" : Sorun değil.
"Old" : O zaman hayırlı olsun yeni eviniz, eviniz hemen ilerde iki katlı bir ev göreceksiniz.
Anahtarı bana doğru uzattı hafifçe anahtarı sağ elimle aldım, dükkandan çıkarak eve doğru yol aldım. Yanımda Sadece İş evrakları ve bilgisayarım vardı, valiz ve herşeyim Haskana'nın aracında kalmıştı.Neyse akşam olmuştu zaten yarın alırdım, eve giriş yaptım. Güzel bir şekilde korunmuş, evin her malzemesi neredeyse Tamdı. Sadece mobilyaların değişmesi gerekiyordu bana göre, Alt komşumun Ordan hafifçe bir yanık bir kokusu aldım. Hızlıca evde yangın tüpü bulunuyormuş allahtan, yangın tüpünü alarak evin kapısı açıktı, giriş yaptım hızlıca yangını söndürdüm. İzgi o ara banyoda olması sonucu hafifçe duştan çıkmış vaziyette gelirken sinirle yanıma geldi, ev tahtadan kızım bir alev alsa hepimiz anında Yanarız haberi yok neyse sinirle cevap verdi:
"İzgi" : Sen kimsin?, ayrıca da evimde napıyorsun?
"Jayus": Üst komşunum, ev yanıyor haberin yok kızım. Kafan mı güzel senin anlamadım ki evin kapısı açık, ev yanıyor. Ölsen kimsenin ruhu duymayacak.
İzgi'nin özel alanını İhlal etmiştim biraz, ama mecburiyetten oldu ve bu lafımın sonrasında yanağıma sert bir tokat inmişti bile. Bunun karşısında kalmayıp sinirimle İzgi'ye aynı hızla vurmamın sonucu içimde birşeyler burkulmuştu ancak İzgi'nin gözyaşları akmaya başlamıştı.
Devam edecek...
İlk başta karakterlere hayat veren : @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] adlı kişilere ayrı teşekkürlerimi sunarak sizi hikayeyle baş başa bırakıyorum.
Hafif bir hikaye oldu ancak keyifli okumalarını dileğiyle kadro alımına sadece bir kadın alınacaktır.